
"Bakan Ersoy'dan Gassal afişlerine sert tepki!"
TRT0nin dijital platformu Tabii0de yayınlanacak olan Gassal dizisinin reklam kampanyası için hazırlanan afişler, İstanbul’un dört bir yanına asıldı. Ancak bu afişler, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. Özellikle, intihar ve ruh sağlığı konularına duyarlılığı artırmak amacıyla yapılan bu tanıtım çalışmaları, bazı kesimler tarafından eleştirildi. Eleştirilerin merkezinde ise, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi Pervin Ersoy’un sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım yer aldı.
Pervin Ersoy, sosyal medya hesabında “Bu nedirrrr” başlığıyla paylaştığı gönderide, İstanbul’da her gün bir kişinin intihar ettiğini belirterek, afişlerin oldukça rahatsız edici olduğunu ifade etti. Duyduğu tepkiyi dile getiren Ersoy, “Yakınını kaybedenler, hayatta yalnız olanlar, hasta ebeveynine bakanlar düşünmedin; böyle bir laf yazdın ve bunu her yere koydun. Zaten yeterince kötü,” diyerek reklam kampanyasının hassas bir dönemde yapılmasını eleştirdi.
Pervin Ersoy’un yaptığı bu eleştiri, reklamdaki mesajların hedef kitlesi üzerinde olumsuz bir etki yaratabileceğine dair bir alarm çanları çaldığını gösteriyor. Sağlık profesyonelleri, ruh sağlığı uzmanları, intihar oranlarının yüksek olduğu bir şehirde bu tür kampanyaların hassasiyet gerektirdiğini belirtmektedir. İstanbul, her gün birçok bireyin ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele ettiği bir yer olarak, bu tür mesajların dikkatli bir şekilde iletilmesi gerektiğini vurguluyor.
Afişlerde yer alan ifadelerin, intihara dair ne kadar cüretkâr bir biçimde sunulduğu, toplumda ciddi bir hassasiyet oluşturduğu gibi, bu durum intihar edenlerin yakınları için de büyük bir yüklemekte. Ozellikle, İstanbul gibi bir metropolde, bu tür mesajların ulaşım ağlarından biri olan Marmaray ve metrolara yerleştirilmesi, bizzat intihara teşvik edici bir etki yaratıyor mu sorusunu gündeme getiriyor. Eleştirilerin odaklandığı noktalardan biri, intihar eden bireylerin kayıplarının ve acılarının göz ardı edilmesi ile ilgili.
Bu durum karşısında TRT ve ilgili kuruluşların, ruh sağlığı konularında daha dikkatli ve duyarlı bir yaklaşım sergilemesi gerektiği ifade ediliyor. Afişlerin, toplumda geniş yankı uyandırmasına neden olan kampanya, yanlış bir mesaj vermenin ötesine geçerek, intihar gibi ciddi bir sorunu pekiştiriyor gibi görünmekte. Böyle bir durum, hem bireylerin ruhsal sağlıklarını olumsuz etkileyebilir hem de toplumun genel huzurunu tehdit edebilir.
Sosyal medya tepkileri, benzer konuların daha fazla gündeme gelmesine neden olurken, yetkililerin bu tür kampanyaların tasarımında daha dikkatli olmaları gerektiği mesajını taşıyor. Sonuç olarak, ruh sağlığına dair bu tür kampanyaların, kitleler üzerinde yaratacağı etkiyi iyi değerlendirmek şart. İyi niyetli bir amaçla yola çıkılsa da, kelimelerin ve ifadelerin taşıdığı anlam konusunda zaman zaman daha dikkatli olunması gerektiği gerçeği bir kez daha gözler önüne seriliyor.