
"Umut Bey: Yönetmenlikte Görsel Mühendislik"
Yönetmen Umut Bey, sinema projeleriyle ilgili deneyimlerini paylaştı. Usta yönetmen, yönetmenliğin bir görsel mühendislik olduğunu vurgulayarak, işin sadece film çekiminden ibaret olmadığını belirtti. Yönetmenlik görevinin, film setindeki ekip ve oyuncuların psikolojisini dikkate almak, maliyet dengesi sağlamak ve mekân bütünlüğünü korumak gibi birçok sorumluluğu içerdiğini açıkladı. Bu doğrultuda, senaryolarını kendisinin yazıp çektiğini, bu sayede hikâye anlatımında daha samimi ve etkili bir dil oluşturduğunu ifade etti.
Yönetmenlik alanında dikkat çekmek ve ön plana çıkmak için donanımlı olmanın gerekliliğine değinen Umut Bey, yapımcıların taleplerinin sektördeki belirsizlikleri artırdığını dile getirdi. Ekonomik şartların, nitelikli projelerin ortaya çıkışını zorlaştırdığını belirterek, iyi bir yönetmenin her koşulda kendi standartlarını koruyabilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle kaliteli projelerin uluslararası ölçekte rekabet edebilme yeteneğine sahip olduğunu söyledi.
Gelecek projelerinden bahseden Umut Bey, 2025'in ilk aylarında "Racon" adlı sinema filminin yanı sıra Netflix için de yeni bir projede çalışacağını duyurdu. "Ağır İstanbul" adlı bir projeye de yoğun bir şekilde çalıştığını belirten yönetmen, yapımcısı olduğu "Şuursuz Aşk" ve "Meşru Gayrimeşru" gibi projelerin yanı sıra, uluslararası bazda birkaç projeden daha bahsetti.
Dizi sektöründe son zamanlarda sıkça gördüğümüz aynı yüzlerin tekrar etmesine ilişkin görüşlerini de paylaşan Umut Bey, üçüncü dünya ülkelerinde bu durumun klasikleştiğini söyledi. Mevcut ekonomik daralmaların, sektörde tekelleşmeye neden olduğunu ifade etti. Ancak, hızlı teknoloji değişikliklerinin bu sorunu otomatik olarak çözebileceğini düşündüğünü söyledi.
Dizi tüketiminin arttığını ve her kanalda sürekli yeni dizilerin yayınlandığına dikkat çeken yönetmen, bu durumun izleyiciler üzerinde olumsuz bir etki yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Ancak, izleyicilerin alternatiflerin çokluğu nedeniyle bu durumun negatif olarak algılanmayabileceğini vurguladı.
Dijital platform sayısındaki artışın sinema salonlarına olan ilgiyi olumsuz etkileyebileceğini düşünen Umut Bey, son yirmi yılda analogdan dijitale geçişin, kötü projelerin hızlı üretimine yol açtığını kaydetti. Bu durumun Türk izleyicinin sinemaya olan tepkisini artırdığını söyleyerek, sinema salonlarındaki ekonomik zorlukların da bu durumu etkilediğini belirtti. Sonuç olarak, dijital platformların izleyiciler için cazibe merkezi haline geldiğini ifade etti.
Kendisine yönelik "Mafya Babası" yakıştırmasına ise, sinema sektöründeki kişisel egoların yüksek olmasını hatırlatarak, adaletin ve karakterin önemli olduğuna dikkat çekti. 12 yaşından beri bu sektörde olduğunun altını çizen Umut Bey, insanlara saygı gösterilmesi gerektiğini ve kimseye yalakalık yapmayacağını ifade etti.
Son olarak, sevenlerine teşekkür eden Umut Bey, çocukluk yıllarından bu yana kendisini destekleyenlere minnet duygusu beslediğini belirtti. Tüm edebi çalışmalarına ve konserlerine sahip çıkan hayranlarına içtenlikle teşekkür etti.