Dubai’deki Arjaan by Rotana Oteli’nde gerçekleştirilen bir programda, 200’ün üzerinde seçkin katılımcı, ikili iş görüşmeleri ve çok taraflı oturumlar aracılığıyla Türkiye ekonomisine doğrudan katkı sağlayacak yüksek katma değerli iş birliklerinin temelini attı. Bu etkinliğin merkezinde, 1 Eylül 2023’te yürürlüğe giren Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (CEPA) yer aldı. CEPA, gümrük tarifelerinde indirimi yanı sıra; yatırım, hizmetler, teknik düzenlemeler, menşe kuralları ve fikri mülkiyet gibi birçok alanda derin yapısal entegrasyonu hedefleyen stratejik bir çerçeve sunmaktadır. Bu yeni anlaşma sonrasında iki ülke arasındaki ticaret hacminin %107 oranında artması, bu derinliğin somut bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır.

ASAD, CEPA’yı geleneksel bir serbest ticaret anlaşmasından daha öte bir kavram olarak değerlendirmekte; Türkiye'nin sanayi gücünü, Körfez'in finansal kapasitesiyle ve Dubai'nin lojistik altyapısıyla entegre eden stratejik bir yeniden konumlanma vizyonunu benimsemektedir. Bu bağlamda, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ithalat kalemleri arasında yer alan inşaat malzemeleri (7,5 milyar $), otomotiv ürünleri (2,5 milyar $), makine ve ekipmanlar (1,8 milyar $), elektrikli cihazlar (2,3 milyar $), tekstil (1,2 milyar $) ve gıda (4,8 milyar $) sektörleri ile Türkiye'nin ihracat yetkinlikleri arasında güçlü bir kesişim bulunmaktadır. Bu durum, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlenmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır.

Etkinlik sırasında yapılan toplantılar, yalnızca mal ticareti çerçevesinde değil; Türkiye’nin küresel değer zincirlerine entegrasyonunu hızlandıracak kalıcı yapısal iş birliklerinin geliştirilmesi bakımından da önemli bir diplomatik platform olmuştur. ASAD, bu süreçte ticaret diplomasisini, ekonomik kârın ötesine geçen; stratejik öngörü, veri temelli analiz ve ulusal güvenlik boyutlarını içeren bütüncül bir yaklaşımla ele almaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin dış ticaretinin artırılması adına atılan adımlar büyük önem taşımaktadır.

ASAD Başkanı Sayın Murat Doğanay’ın liderliğinde kurum, yalnızca strateji geliştiren bir düşünce merkezi olarak değil; aynı zamanda Türk dış politikasının entelektüel derinliğini güçlendiren, devlet aklıyla bütünleşmiş sivil bir yapı olarak öne çıkmaktadır. TİKA gibi yapılarla uyum içinde çalışmayı önceleyen ASAD, bağımsız analiz kapasitesini korurken, karar alıcı mekanizmalarla senkronize bir şekilde Türkiye’nin dış ekonomik açılımına stratejik zemin üretmeye devam etmektedir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası ticaret sahasındaki varlığını artıracak bir yaklaşım sergilemesine olanak tanımaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik potansiyelinin yurt dışında daha etkin bir şekilde temsil edilmesi ve global yatırımcıların güveninin kazanılması adına yapılan bu tür organizasyonlar büyük önem taşımaktadır. CEPA ile birlikte ortaya çıkan yeni ticaret dinamikleri, Türkiye'nin ekonomik ilişkilerini daha da derinleştirerek, karşılıklı faydayı artırma çabalarına katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda, ASAD gibi kuruluşların yürüttüğü diplomasi ve stratejik iş birlikleri, Türkiye'nin dış ticaretteki hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaktadır.