Esra Öztürk, Türk Halk Müziği'nde sesi, bilgi birikimi ve akademik disiplini ile önemli bir figür olarak öne çıkmaktadır. Yaklaşık otuz yıllık bir sanat yolculuğu süresince, sahne tecrübesi sayesinde dinleyicilerinin gönlünde sağlam bir yer edinmiş ve birçok genç müzisyene ilham vererek eğitimci kimliğiyle de dikkat çekmiştir. Esra Öztürk, müziği yalnızca bir meslek olarak görmekle kalmaz; onu yaşar, yaşatır ve derin bir hisle dinleyicilerine aktarır.

Öztürk'ün repertuvarındaki önemli eserlerden biri olan "Ey Ağalar", Erzurum'un yöresel kültüründen süzülen ve sanatçının içten, duru ve etkileyici sesiyle yeniden şekillenen bir çalışmadır. Bu eserle birlikte, Anadolu'nun duygusal zenginliğini sade ama etkileyici bir dille dinleyiciye ulaştırmaktadır. "Ey Ağalar", geçmişin izlerini bugünün duyarlılığıyla birleştirerek halk müziği arşivlerinde önemli bir yer edinmeye aday bir çalışma olarak öne çıkmaktadır.

Esra Öztürk, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olarak da bilinir. Her performansında yalnızca bir türkü seslendirmekle kalmayıp, bu toprakların tarihi, acıları, sevinçleri ve yaşanmışlıkları ile dolu bir ses hafızası oluşturur. Dinleyicileri onun eserlerini dinlerken, bir türkü değil, zaman zaman derin bir hikaye dinliyormuş gibi hisseder. Bu, onun sanatıyla bağlantılı olarak mütevazılığı ve insani yönünün de bir yansımasıdır. Esra Öztürk, sanatının yanı sıra kişiliğiyle de gönüllerde yer edinmiş, dostluk ve yoldaşlık duygusunu pekiştiren bir isimdir.

"Ey Ağalar", Esra Öztürk'ün kendi prodüksiyon şirketi tarafından yayımlanan ve bağımsız bir sanatçının neler başarabileceğini gösteren bir diğer önemli eserdir. Bu çalışma, sanatçının her detayla bizzat ilgilendiği ve sahici tavrını müzik anlayışıyla birleştirdiği bir projedir. Öztürk, müziğiyle birlikte prodüksiyon sürecinde de yüksek bir özen göstererek dinleyicilere sunduğu bu eserde, sanatının kalitesini ve derinliğini bir kez daha ispatlamaktadır.

Öztürk’ün sanatı, dinleyicilerin derin bir bağlılık hissetmesini sağlarken, aynı zamanda Türk Halk Müziği’ni güncel bir perspektifle harmanlayarak geleceğe taşımaktadır. Geleneğin sesi olan türküleri, biçim ve içerik açısından yenilikçi bir yaklaşımla sunarak, halk müziği tutkunlarının beğenisini kazanmaktadır. Bu bağlamda, Esra Öztürk sadece bir sanatçı olarak değil, halk müziği camiasında bir keşif ve dönüşüm aracı olarak da kabul edilmektedir.

Sonuç olarak, Esra Öztürk'ün "Ey Ağalar" gibi eserleri, sadece müzikseverler için bir duygusal deneyim sunmakla kalmaz; aynı zamanda Türk Halk Müziği'nin geleceği üzerinde de kalıcı bir etki bırakmaktadır. Kendi prodüksiyon şirketi aracılığıyla bağımsız bir sanatçı olarak verdiği bu güçlü mesaj, müziğinin sadece bir performans değil, aynı zamanda bir kültürel mirası yaşatma çabası olduğunu da tüm dinleyicilere hissettirmektedir.