"Sırrı Süreyya Önder: Siyaset ve İnsan Olmak"

Sürrüya Önder ile ilgili yapılan değerlendirmelerde, onun siyasi duruşunun ve ideolojik çizgisinin bağımsız bir insan olarak nasıl bir iletişim dili kurduğuna dikkat çekilmektedir. Önder, ait olduğu çizgiyi aşarak kendine özgü bir tarz geliştirip, sadece kendi kitlesine değil, farklı kesimlere de ulaşabilen bir kişilik olarak öne çıkmıştır. Bu nedenle, yalnızca siyasi görüşleriyle değil, insanların kalbine dokunan bir iletişim diliyle tanınmıştır.

Sürrüya Önder’in hayatı boyunca ‘halk’ odaklı bir siyaset anlayışına sahip olduğu vurgulanmaktadır. Onun için siyaset, bir kariyerin ötesinde bir vicdan meselesiydi. Mizahı kullanarak, en sert eleştirilerini bile muhataplarını kırmadan ve kabullenilmesini sağlayarak ifade etti. Bir anlatıcı, şair, senarist ve oyuncu olarak insanları etkileyen bir karakter oluşturdu.

Önder, hayatının her anına dokunan bir kalem gibi yaşamıştır. Zaman zaman hapishanede ve sokaklarda mücadele vermiştir. Yani hem acılarının ortasında hem de o acılara karşı yaktığı alevde durabilmiştir. Ancak bu duruşu samimiydi; itiraf edebilen, yenilgiyi onurla taşıyabilen bir karakter sergilemiştir.

Sürrüya Önder'in en büyük başarılarından biri, siyasetin karanlık ve soğuk koridorlarında insan kalmayı başarmasıdır. Bugün hakkında söylenen sözlerin çoğu, onun fikirleri değil, kişiliği ile ilgilidir ve bu durum geçmişte bıraktığı en kıymetli miraslardan biridir.

Eksiklikleri, yanlışları, tartışma yaratacak yönleri olan birisi olduğu da belirtilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, insanlar kusurlu varlıklardır. Önder’in hayatı da hatalarla ve doğrularla harmanlanmış bir insanlık hikayesidir.

Artık onun hikayesinin son satırları yazıldı. Geriye sadece sözler kaldı; anılar, dostluklar ve içten bir gülümsemeyle hatırlanan sahneler. İnsanların aklında bıraktığı en büyük duygu ise, "Keşke herkes bu kadar doğal, bu kadar samimi ve içten olabilseydi" düşüncesidir.

Sürrüya Önder’e Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyoruz. Onun hikayesi burada sona ermiş olabilir, ancak sesi bir yerlerde yankılanmaya devam edecektir. Çünkü bazı insanlar, artık yaşamasalar bile, söyleyemediklerimizi bizim adımıza söylemeye devam ederler.

Burhan AKDAŞ

Haberi Paylaşın!

"Raperin'in Yeni Klibi: Duygulara Yolculuk"

"Deniz Tan Vitrin Sahne'de Arabesk Rüzgarı Esti!"