11 Mayýs'ta gerçekleşecek olan kongre, yalnızca bir başkan seçimi olmayıp aynı zamanda Beşiktaş'ın geleceği için kritik bir varoluş mücadelesidir. Bu dönüm noktasında, kulübün geleceğini şekillendirecek önemli kararlar alınacaktır.

Kongre'de belirlenmesi gereken temel ilkeler arasında, şahıslar değil, kurumların kalıcılığının ön plana çıkarılması gerektiği vurgulanıyor. Beşiktaş'ı bireylerin hırslarına kurban etmemek, liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirliği esas almak gerektiği ifade ediliyor.

Geçmişteki kısır çekişmelerin ardında kalınarak, yapıcı eleştiriye açık, birleştirici ve projelere odaklanmış adayların desteklenmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, taraftarın sesi ve katılımı, karar alma süreçlerinde göz ardı edilemeyecek bir unsur olarak ifade ediliyor. İletişim ve aidiyet duygusunun yeniden inşa edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Sportif başarının, sadece popülist vaatlerle değil, sağlam bir altyapı ve bilimsel yönetimle mümkün olacağına dikkat çekiliyor. Sürdürülebilir planların talep edilmesi gerektiği ve bunun önemi çok net bir şekilde ortaya konuyor.

Beşiktaş'ın evrensel spor yönetimi ilkeleri, kulübün gelecekteki yönünü belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor. Kurumsal sürdürülebilirliğin sağlanması, sporun ruhunun sistemi ve kişileri korunmasıyla mümkün olacağı ifade ediliyor. Efektif ve liyakat esasına dayalı atamalar ile şeffaf karar mekanizmalarının da büyük önemi olduğu vurgulanıyor.

Kulübün gücünün tüm branşların sinerjisinden geleceği, bütünsel bir gelişim anlayışıyla ele alınıyor. Alt yapıya ve profesyonel takımlara dayalı bilimsel metotların benimsenmesinin, sporcuların hem sportif hem karakter gelişimini destekleyeceği belirtildi.

Aynı zamanda, gerçek spor kurumlarının toplumsal sorumluluklar üstlenmenin yanı sıra, yalnızca performansa odaklanmaması gerektiği de önemle ifade ediliyor. Taraftar ve takipçi ilişkilerinin, aidiyet duygusu ile güçlendirilmiş bir diyaloga dayanması gerektiği vurgulanıyor.

Finansal akıllılığın önemine değinilirken, sportif hedeflerle mali disiplin arasında denge kurulmasının, sürdürülebilir başarının anahtarı olduğu belirtiliyor. Stratejik yönetimin uzun vadeli planlamada temel teşkil edeceği ifade ediliyor.

Etik liderlik, sporun temiz ruhunu korumanın yanı sıra fair-play, centilmenlik ve sporcu sağlığını önceliklendiren bir anlayışı benimsemek gerektiği konusunda önemli bir tema olarak ön plana çıkıyor. Bu değerlerin, performans hedefleri ile çelişmemesi gerektiği vurgulanıyor.

Kongrede alınacak kararlar doğrultusunda, Beşiktaş'ın bünyesindeki tüm branşların, evrensel ilkeler doğrultusunda yönetilmesi noktasında hem sportif başarı hem de toplumsal saygının kendiliğinden geleceği ifade ediliyor. Gerçek sporcu ruhunun, kısa vadeli kazançlardan çok, nesiller boyu sürecek bir miras oluşturma amacıyla inşa edilmesi gerektiği belirtiliyor.

Son olarak, 11 Mayıs'ta yapılacak olan kongrede tercihlerimizi, geçmişin yaralarına takılıp kalmadan, bugünün gerçeklerini göz önünde bulundurarak ve yarınlarımızı düşünerek yapmamız önem arz ediyor. Beşiktaş, tarihi boyunca, omuz omuza verdiğimiz her mücadelenin zaferle taçlandığı sayfalarla doludur.

Bu tarihi anda, kinin değil aklın, öfkenin değil umudun ve bölünmenin değil birliğin sesi olunması gerektiği vurgulanarak, Beşiktaş ile bir bütün olunması çağrısı yapılmaktadır.

BEŞİKTAŞ PLATFORMU