Londra’da eğitimine devam eden Feride Morçay, LAMDA (London Academy of Music and Dramatic Art) konservatuvarında oyunculuk üzerine yüksek lisans yapmaktadır. Bu süreçte, Londra’da sahnelenen çeşitli oyunlarda önemli karakterlere hayat vermiştir. Morçay, Thought Virus adlı oyunda Meryem karakterini, All-Seeing Sons adlı oyunda Lavinia karakterini, Hayfever adlı oyunda ise başrol Moyna karakterini oynamıştır. Ayrıca, uluslararası bağımsız film ekipleri ile çalışarak 12 kısa filmde yer almıştır.

Feride Morçay, Ananke adlı filmde uyuşturucu bağımlılığı ve toksik ilişkileri derinlemesine işleyerek, genç yaşta bu sorunlarla yüzleşip ölüm ile yaşam arasında sıkışmış başrol Juliana karakterini canlandırmıştır. Bunun yanı sıra, BFI ve Silver Knight Entertainment yapımı olan The Dancing Souls adlı kısa filmde, bir influencer rolüyle dikkat çekmiştir. Son olarak, HBO’nun The Franchise adlı dizisinde konuk oyuncu olarak boy göstermiştir.

Kariyerinde önemli bir yükseliş kaydeden Feride Morçay, kendi yazdığı "Chickadee" isimli tek kişilik oyun üzerinde çalışmaktadır. Bu oyun, bir kadın sokak palyaçosunun toplum baskısına rağmen kendi benliğini bulma yolculuğunu ele almaktadır. Morçay, Türk oyuncu olarak ülkesindeki büyük projelerde yer alma hedefini vurgulamakta ve ünlü menajer Ecem Aka ile anlaştığını duyurmuştur. Proje görüşmelerinin başladığını belirten Morçay, kariyerine Türkiye'de devam etmek konusunda heyecanlı olduğunu ifade etmiştir.

Morçay, "Sonuçta anadilim Türkçe ve bir sanatçı olarak Türk toplumuna yakın olmak benim için çok değerli" diyerek, Türkiye'deki sinema ve dizi projelerinde olumlu görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Umutlu bir şekilde yarının projelerine başlayacağına inandığını vurgulamıştır. Feride Morçay'ın sanata olan bağlılığı, sinema ve tiyatronun kalbinde her zaman yer alacağını göstermektedir.

Kendisi, hem Türkiye’de hem de uluslararası projelerde yer almayı sürdüreceğini ve yeni projelerle ilham dolu bir döneme gireceğini dile getirmektedir. Feride Morçay’ın duruşu ve projelere dair heyecanı, Türk tiyatrosunun ve sinemasının geleceği açısından umut verici bir göstergedir.