İnşaat sektöründe, inşaat malzemelerine gelen fahiş zamlar, inşaat şirketlerinin mülk satışlarına yansıtamadıkları oranlardan dolayı büyük sorunlar yaratmaktadır. İş insanı Şenol Seyrek, inşaat şirketlerinin bu zamlara karşı duyarsız kaldıklarını ve birçok firmanın inşaat faaliyetlerini bırakarak farklı iş alanlarına yöneldiğini belirtti. Bu durum, arz ve talep dengesinin sağlanamamasıyla sonuçlandığını ifade etti.

Şenol Seyrek, inşaat şirketlerinin, kat karşılığı aldıkları arsalardaki zaman kaybından dolayı zarar ettiğini de vurguladı. İnşaat sektöründe yaşanan olumsuzlukların ciddi boyutlarda olduğu belirtilirken, sektörün en büyük problemlerinden biri olarak güncel yasaların eksikliği öne çıkmaktadır. Seyrek, inşaat ve emlak sektörlerine yönelik olarak çıkarılan yasaların yetersiz olduğunu ve günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Ülkemizde inşaat sektörü, ekonominin lokomotifi konumundadır. Ancak mevcut yasaların sektörü yeterince desteklemediğini ve bu nedenle inşaat ile emlak sektöründe büyük sorunların yaşandığını belirten Seyrek, bu durumu sayfalarca yazmaya gerek olmadığını bunun herkesçe bilindiğini ifade etti. Türkiye'deki inşaat şirketlerinin zor durumda olduğu ve birçoğunun piyasa koşullarında ayakta kalabilmek için mücadele vermek zorunda kaldıkları gözlemlenmektedir.

Seyrek, inşaat firmalarının bu olumsuzlukların üstesinden gelebilmesi için, yasaların yenilenmesi ve sektörün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesinin zorunlu olduğunu belirtiyor. Yetersiz yasalar yüzünden sektördeki sorunların çözüme kavuşmasının zor olduğunu vurgulayan Seyrek, inşaat ve emlak sektörünün bugünkü durumunun, acil olarak ele alınmadığı takdirde daha da kötüleşeceğini ifade ediyor. Sektörün bu geri dönüşüm sürecinden kurtarılması için hükümetin daha aktif bir rol alması gerektiğinin altını çizdi.

Sonuç olarak, inşaat sektöründeki problemler, sadece ekonomik etmenlerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda hukuki düzenlemelerin yetersizliğinden de kaynaklanmaktadır. Şenol Seyrek'in vurguladığı gibi, sektörün yeniden toparlanabilmesi için öncelikle bu eksikliklerin giderilmesi ve firmaların faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Aksi takdirde, inşaat ve emlak sektörünün geleceği büyük bir belirsizlik içinde kalmaya devam edecek.