Buket Çelik, Çiğdem Tunç’un sahneye koyduğu “Kanlı Nigar” oyununda ilk kez izlenme şansı bulduğum bir sanatçı olarak aklımda yer etti. Oyun başladığında, müzikler yükseldiğinde ve replikler söylendiğinde sahneye Buket adım attığında, her şey farklı bir boyut kazandı. Buket’in performansı, sanki bir karakteri oynamaktan ziyade, geçmişten gelen bir ruhu yeniden canlandırıyormuş gibiydi.

Onun replikleri sanki ezberlenmiş değil, yaşamış gibi aktarıldı. Buket, sahnede yalnızca bir oyuncu değil, bir anlatıcı, bir hayal kurucu ve bir ruh aktarısıydı. O gece düşündüm ki; sahne her oyuncuya yakışmaz, fakat bazı oyuncular sahneye yakışır ve Buket de işte tam olarak bu tanıma uyuyordu. Onun sahnedeki ışığı, geçici bir parıltı değil; içten yanan bir ateşti.

Buket Çelik, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü'nü tam burslu olarak tamamlamış bir sanatçı olarak dikkat çekiyor. Sahne ile ilgili eğitimini yalnızca dört duvar arasında bırakmayıp, Bayrampaşa'dan Bakırköy'e kadar birçok tiyatroda sahne tozunu yutmuş bir isim. Çocuk tiyatrosundan klasik yapımlara, gölge oyunundan radyo tiyatrosuna kadar geniş bir yelpazede kendini sürekli yenileyen bir sanatçı. Tüm bu süreçte yalnızca oyunculuk yapmıyor; piyano çalıyor, şiir seslendiriyor, hikâye anlatıyor ve işaret dili biliyor.

“Kanlı Nigar” oyunu, Çiğdem Tunç'un ellerinde yeniden doğmuş ve 2024'te birçok ödül alarak dikkat çekmiştir. Oyun, Altın Kariyer Ödülleri, Elite Best Awards ve İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri gibi prestijli platformlarda “Yılın En İyi Tiyatro Oyunu” ödüllerine layık görüldü. Ancak bu başarı, sahne arkasında meydana gelen özverili çalışmalar ve terler olmadan elde edilmedi. Buket de bu emek sahiplerinden biriydi.

Buket’in sahnedeki varlığı, sadece bir oyun oynamaktan öte, aynı zamanda izleyicilere şeyler öğreten, onları düşünmeye yönlendiren bir özellik taşıyor. Kendisi, oyunculuğunun yanı sıra eğitmenliğini de ciddiyetle yürütüyor ve Bayrampaşa’daki Bilgi Evleri, Gençlik Merkezleri, bale okulları ve ilkokullarda çocuklara yaratıcı drama dersleri veriyor. Onlara yalnızca sahneyi değil, hayatı da anlatıyor; özgüven, empati ve ifade becerileri gibi önemli değerler kazandırıyor.

Kendi sanat yolculuğunu cesaretle paylaşarak, genç nesillere ilham olmaya çalışıyor. Kariyerinin daha başında olan Buket’in birçok projeye imza atması an meselesi. Yeni sinema filmleri, diziler ve sahne projeleri onun için beklemekte. Kendisi “oyuncu” olarak tanımlanıyor, ancak ben onun tanımına başka bir ifade ekliyorum: “Oyunculuğa ruh katan bir sanatçı.”

Buket Çelik’i izlediğinizde yalnızca bir performans izlemiyorsunuz, aynı zamanda bir yaşam enerjisi, bir adanmışlık ve sahneye duyulan gerçek bir aşk görüyorsunuz. Sanat dünyasında etkileyici bir yolculuğa devam eden Buket’in önü açık ve daha birçok başarıya imza atacağına eminim.