Charlie Akduman, hem kamera önünde hem de arkasında farklı projelerde yer alarak Türk sinemasına önemli katkılarda bulunan bir isimdir. Son projesi, Kars'ta başlayıp Amerika’da tamamlanan "Kulyas 2: Zikr-i Ayin" adlı korku filmi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Film, 8 Ağustos tarihinde vizyona girecek ve Türk korku sinemasına yeni bir soluk getireceği hedefleniyor. Charlie Akduman, Kulyas 2 projesinde yer almanın kendisi için heyecan verici bir deneyim olduğunu vurgulayarak, "Türk korku sinemasına taze bir soluk getiren iddialı bir yapım," ifadesini kullandı.

Kulyas 2, birçok farklı mekânda çekilmiş ve Guinness Rekorları'na aday bir proje olma özelliği taşıyor. Charlie Akduman, bu özel projede yönünü kaybetmiş birine yol göstermeye çalışan bir peder karakterini canlandırmaktadır. Rol sürecinde, mensubu olmadığı bir dinin ruhani liderini oynamak, kendisi için yeni ve zorlu bir deneyim olarak nitelendiriliyor. Bu bağlamda, rolüne hazırlanırken birçok farklı insanla konuşup derinlemesine araştırmalar yaptığına dikkat çekti.

Charlie Akduman, oyunculuk sürecinin yalnızca kariyerine değil, aynı zamanda kişisel gelişimine de büyük katkıda bulunduğunu dile getirdi. Bu süreç, onun için hem oyunculuk yeteneklerini geliştirme hem de farklı bakış açıları kazandırma açısından oldukça besleyici oldu. Akduman, farklı karakterlere hayat verirken geçirdiği bu yoğun dönemle hem performans sergileyen hem de tatmin edici bir öğrenim süreci yaşadığını ifade etti.

Film setinin birçok farklı mekânda yer alması, Akduman için yeni yerler keşfetme fırsatı sundu. Özellikle Kars’ın doğasıyla ve Amerika’nın ayrı kültürel dokusuyla bu projede bir araya gelmesi, ona farklı perspektifler sunarak zengin bir deneyim yaşattı. Bu tür yerli ve uluslararası projelerde yer almanın önemini kavradığını belirten Akduman, Türk yapımlarının yurt dışında tanıtılmasının, Türk sinemasının uluslararası arenada daha fazla bilinirlik kazanması açısından kritik olduğunu söyledi.

Sonuç olarak, Charlie Akduman, "Kulyas 2: Zikr-i Ayin" adlı filmle oyunculuk kariyerinde yeni bir sayfa açarken, Türk korku sinemasına sağladığı katkılarla da dikkat çekiyor. Film, uluslararası standartlara ulaşan bir yapım olarak, sinema dünyasında kendine bir yer edinmeyi amaçlıyor. Akduman’ın bu projedeki performansı ve deneyimleri, gelecek projeleri için de bir referans noktası oluşturacak gibi görünüyor. Türk sinemasının gelişimine katkı sağlayacak bu tür projelerin artması, sektördeki yaratıcı zihinlerin de daha fazla ön plana çıkmasına olanak tanıyacaktır.