Türkiye, Yafes Öztürk'ü "Ataköy Kontu", "Sahil Baronu" ve "Emlak Kralı" gibi lakaplarla tanıdı. 1980'lerin en çok konuşulan iş insanlarından biri olan Öztürk, elde ettiği başarılar kadar, ani ölümü ve sonrasındaki olaylarla da gündemden düşmedi. İşletmelerindeki günlük hasılat çuvallarla bankaya taşınırken, ani ölümü, cenaze törenindeki skandallar ve miras kavgaları Türkiye'nin hafızasına kazındı.

Yafes Öztürk, 1936 yılında Gaziantep'te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Eğitimini dışardan sınavlarla tamamlayan Öztürk, genç yaşta İstanbul'a gelerek lokantacılık sektöründe çalışmaya başladı. 1965'te açtığı Restoran Antepli ile büyük başarı yakaladı. Ardından 1981'de Ataköy Turistik Tesisleri'nde dev ihaleyi kazanarak, 4 bin kişilik kapasiteye sahip Mavi Marmara Et Lokantası'nı açtı, burada siyaset ve iş dünyasının önemli isimleriyle güçlü ilişkiler kurdu.

Öztürk, edindiği çevreyle siyasete de adım attı. Doğru Yol Partisi'nde (DYP) delege oldu ve Süleyman Demirel gibi önemli isimlerin yakınında yer aldı. 270 dönümlük Ataköy arazisi için Emlak Bankası ile büyük bir anlaşma imzaladı; bu projeyle oteller, eğlence mekânları ve alışveriş merkezleri planlandı. 1980'lerin sonuna gelindiğinde Öztürk, vergi rekortmenleri listesinde ilk sıralarda yer alan, Türkiye'nin en zengin iş insanlarından biri haline gelmişti.

9 Ağustos 1993'te İzmir'de geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Öztürk'ün ani ölümü, ülke gündeminde büyük bir şok etkisi yarattı. Ancak asıl skandal cenaze töreninde yaşandı. Resmi nikahlı eşi dışında, birden fazla kadından çocuk sahibi olduğu ortaya çıktı. Türk müziği sanatçısı Hülya Sözer ile ilişkisinden bir erkek çocuğu, başka bir kadından ise bir kız çocuğu olduğu iddia edildi. Bu iddialar, cenaze töreni sırasında büyük bir skandala yol açtı.

Öztürk'ün ölümünün ardından milyarlarca liralık gayrimenkul ve işletmeler için miras kavgaları başladı. Kendi nakit servetinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğu iddiaları gündeme geldi. Bazı kadınlar babalık davaları açtı; 1995'te mezarı açılarak DNA testi yapıldı. Bu süreçte eşi Muteber Öztürk'ün sunduğu "kısırlık raporları"nın sahte olduğu anlaşıldı ve kendisine hapis cezası verildi.

Öztürk'ün Ataköy'deki Cem Otelleri ve kumarhane işletmeleri de davalara konu oldu. İddialara göre, 60 milyon dolarlık yatırımını yerine getirmedi. İşletmeler kayyıma devredildi ve bu sırada ortaya çıkan gizli defterlerinde dönemin siyasetçilerine ve bürokratlarına verilen rüşvetlerin yazılı olduğu öne sürüldü.

1990'ların ortasında açılan davalar sonucunda Öztürk'ün mezarı defalarca açıldı. Gazetelerde "Mezarında bile rahat yok" başlıkları yer aldı. 2000'li yıllarda da miras kavgaları sürdü. Ataköy'deki araziler ve oteller yıllar sonra Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından devralındı, bazı tesisler ise yıkıldı.

Yafes Öztürk, iş dünyasında kazandığı servet ve ölümünün ardından patlak veren skandallarla Türkiye'nin yakın tarihine damga vuran bir iş insanı oldu. Lakapları, serveti, skandalları ve miras kavgalarıyla adı uzun yıllar boyunca konuşuldu.