Toplum Çalışmaları Enstitüsü, Gazze'deki durumun trajik boyutlarını ortaya koyan bir rapor yayımladı. Bu rapora göre, İsrail'in 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırılar sonucunda, Gazze'de büyük bir insani kriz yaşanıyor. Saldırıların üzerinden geçen süre zarfında, toplam 62 bin 192 kişi hayatını kaybetti.

Raporda belirtilen verilere göre, kayıpların sayısı, Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 2,9'unu oluşturmaktadır. Bu, bölgede meydana gelen trajedinin boyutunu açıkça gözler önüne sermektedir. Bağımsız düşünce kuruluşu olan Toplum Çalışmaları Enstitüsü, yaşanan olayların sadece sayısal bir istatistikten ibaret olmadığını, aynı zamanda derin bir insani drama yol açtığını vurguluyor.

Özellikle dikkat çeken bir diğer nokta ise yaşamını yitirenler arasında kadınlar ve çocukların çok yüksek bir orana sahip olmasıdır. Analiz, ölenlerin yarısından fazlasının kadınlar ve çocuklar olduğunu ortaya koymaktadır. Raporda, hayatını kaybedenler arasında çocukların oranı yüzde 30,6, kadınların oranı ise yüzde 20,1 olarak belirtiliyor. Bu durum, savaşın en savunmasız grupları nasıl etkilediğinin çarpıcı bir göstergesidir.

Ayrıca, İsrail ordusunun yalnızca sivilleri hedef almakla kalmayıp, gazeteciler ve sağlık personelini de saldırılarında hedef aldığını gösteren veriler mevcut. Saldırılar sonucunda, 20 ay boyunca bin 590 sağlık personeli ve 239 basın mensubu hayatını kaybetti. Bu durum, savaşın etkilerinin sadece askeri birlikler üzerinde değil, aynı zamanda sivil toplumu hedef alarak geniş bir yelpazede birçok hayatı etkilediğini ortaya koymaktadır.

İsrail'in saldırılarının yarattığı fiziksel tahribat da korkunç boyutlardadır. Gazze'de 436 bin konut hasar görmüş durumdadır. Bu yıkım neticesinde, bölge halkı evlerini, mülklerini kaybetmiş durumdadır. Sadece konutlar değil, çeşitli kamu ve eğitim binaları da zarar görmüştür. Özellikle 156 eğitim binası yıkılmış, 225 kamu binası hasar almış, 382 eğitim kurumu, 833 cami ve 3 kilise de saldırılardan etkilenmiştir.

Tüm bu veriler, Gazze'deki insani durumun ne denli vahim olduğunu açıkça göstermektedir. Saldırılar sonucunda hayatını kaybedenlerin yanı sıra, yaralananlar, evsiz kalanlar ve temel ihtiyaçlarından mahrum kalan insanlar için acil yardım ve uluslararası destek gerektiği aşikardır. Bu durum, uluslararası toplumun müdahalesini ve bölgedeki barış çabalarını yeniden değerlendirmesini zorunlu kılmaktadır.