"Esra Sönmezer: Yıldızımın Parladığı Anlar"

Esra Sönmezer, 2002 yılında katıldığı güzellik yarışması ile hayatında önemli bir dönüm noktası yaşadığını belirtiyor. Türkiye Güzeli unvanını kazandığı bu dönemde yaşadığı haksızlığın ardından dördüncülük tacını reddeden Sönmezer, bu hareketiyle sektörde büyük yankı uyandırmıştır. O an genç yaşında verdiği bu karar, haksızlığa karşı duruşunun bir sembolü oldu ve aradan yıllar geçse de verdiği karardan pişman olmadığını ifade ediyor. Bu olayın ardından sektörden uzaklaşarak yedi yıl boyunca eğitimine ve kişisel gelişimine odaklanmıştır.

Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde aldığı eğitim, Sönmezer'in oyunculuk yeteneğini keşfetmesine olanak tanımıştır. Oyunculuğa olan hevesi sınırlıydı, ancak bu yönlendirme sonucunda 14 sinema filmi ve birçok dizi projesinde yer almıştır. TRT'de ekonomi programı sunduktan sonra, kadın programları ve talk show'larla kariyerine yön vermiştir. Üç yıl önce kendi yapım şirketini kurarak Türkiye'nin ilk kadın talk show programcısı olmuştur.

Sönmezer'in "Esra'nın Yemek Günlüğü" adlı programı, izleyicilerle kurduğu yakın ilişki sayesinde büyük bir başarı yakalamıştır. Programın samimi ve halkla iç içe olan yapısı, beş yıl boyunca ödül kazanmasına sebep olmuştur. Ancak yoğun yemek programı nedeniyle yaşadığı sağlık sorunları, kariyerinde yeni bir mola vermesini sağlamıştır.

Uzun yıllar talk show sunuculuğu yaptığı için tekrar en iyi kadın talk show programcısı ödülünü kazanmayı hedefliyor. Başarılarının birçok kıskançlığı da beraberinde getirdiğini ifade eden Sönmezer, bu kıskançlığın aslında doğru yolda ilerlediğinin bir kanıtı olduğunu belirtiyor. O, yalnızca kendi yolunda ilerlemeye odaklandığını dile getiriyor.

Yeni programı "Esra Sönmezer'le Pembe Pijama", alışılmışın dışında bir format sunarak hem kendisini hem de izleyicileri yeni deneyimlerle buluşturmaktadır. Programda doğal bir ortamda konuklarla spontane sohbetler yapılmakta, bu da izleyicilere daha samimi bir deneyim sunmaktadır. Sönmezer, yönetmenlik deneyimini de bu programla geliştirmiştir.

Talk show'larındaki spontane ortam sayesinde, konukların gerçek karakterlerini yansıtmalarının önünü açtığını ifade eden Sönmezer, Comcast için yüksek enerjili projelerde yer almayı tercih ettiğini belirtiyor. Özellikle oyunculukta, İdollerinden Türk sinemasının efsaneleri Türkan Şoray ve Adile Naşit'in özelliğinden ilham aldığını kaydetmiştir. Bu iki isimden öğrendiği içtenlik ve duygu, onun için önemli bir ilham kaynağı oluyor.

Spor disiplini olarak dans, atletizm ve karate ile ilgilenmesi, sahne performanslarını olumlu yönde etkilemektedir. Fiziksel dayanıklılığının yanında, bu disiplinler onun beden dilini etkili biçimde kullanmasına yardımcı olmuştur. Geçmişte aksiyon yapıtlarında yer alarak, bu yeteneklerini ortaya koyma fırsatı bulmuştur.

Esra Sönmezer'in kariyeri, YouTube kanalında sunuculuk ve yönetmenlik yaptığı içeriklerle genişleyerek devam etmektedir. Burada kendini en rahat hissettiğini dile getiren Sönmezer, samimi bir iletişim kurmanın önemine vurgu yapmaktadır. Onun için izleyicilere samimiyetle hizmet vermek, önemli bir ilke olmuştur. Bu bağlamda, takipçilerine izlerken gülebilecekleri bir platform sunduğunu eklemektedir.

Hayatında bir dönüm noktası olarak gördüğü karar ise, yurtdışında katıldığı bir blog fuarında aldığı karavandır. Almış olduğu bu karavan, yalnızca seyahat aracı olmanın ötesinde bir yaratım alanı hâline gelmiştir. Bu süreç, kendisini yeni bir kariyere ve tutkuya yönlendirmiştir.

Sonuç olarak, Esra Sönmezer, hem eğlenceli hem de yaratıcı bir içerik sunarak izleyicileriyle bağ kurma çabasını sürdüren çok yönlü bir sanatçı olarak öne çıkmaktadır.

Haberi Paylaşın!

"Melis Sezen: Kalbin Sesini Dinleyerek Yaşam"

"Esra Sönmezer'den Şaşırtan Flört İtirafı!"