Neşet Aksoy, 1980’li yıllarda sinemaya adım atarak Türk sinemasının önemli isimleri arasına girmiştir. Özellikle 1982 yapımı "Arkadaşım" filmi, Tarık Akan ve Fikret Hakan ile birlikte başrol oynaması sayesinde geniş kitlelerce tanınmasını sağlamıştır. Aksoy, bu filmin ardından birçok başarılı projede yer alarak kariyerini geliştirmiştir.

Geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklama ile akciğer kanseri ile mücadele ettiğini duyuran Aksoy, on ay önce bu teşhisin konulmasıyla zorlu bir sürece girdiğini belirtmiştir. Aksoy, başlangıçta yazılarına ara vermek zorunda kaldığını ve tedavi sürecinin ardından "biraz toparlanınca yazarım" diye düşündüğünü ifade etmiştir. Ancak son tetkiklerinde, daha önce ameliyat olduğu akciğerinde ve beyninde yeni kitlelerin görüldüğünü öğrenmesiyle birlikte, sağlık durumunun daha da belirsizleştiğini belirtmiştir.

Neşet Aksoy, sanat hayatı boyunca sadece oyunculuk alanında değil, aynı zamanda şarkıcılık ve ressamlık gibi farklı disiplinlerde de kendini göstermiştir. Ayrıca, FİLM-SAN Vakfı’nda şeref üyesi olarak yer almakta ve vakfın başkan yardımcılığı görevini yürütmektedir. Sanatçının, 14 Kasım’da Türk sinemasının doğum günü olarak kabul edilen günde bir sergi açma isteği de olmuştur. Ancak sağlık sorunları, bu dileğini gerçekleştirmenin önüne geçmiştir.

Aksoy’un hayatı boyunca edindiği tecrübeler ve sanatla olan bağı, birçok nesil için ilham kaynağı olmuştur. Türk sinemasına kattığı değerler ve aktardığı duygu, onu sinema tarihinde unutulmaz kılan unsurlar arasında yer alır. Neşet Aksoy’un yaşadığı bu zorlu süreç, sanat camiası ve hayranları tarafından yakından takip edilmekte ve kendisine dair içten bir destek söz konusu olmaktadır.

Hayatı boyunca birçok farklı sanat dalında eser veren Neşet Aksoy’un, Türk halkı tarafından benimsenen bir sanatçı olduğu kuşkusuzdur. Kendisi, yalnızca sinemada değil, müzik ve resim alanında da iz bırakan bir isim olarak anılacaktır. Son dönemlerdeki sağlık durumu, onun bu turnayı gözünden vurmuş, sanat camiasında derin bir üzüntü yaratmıştır. Aksoy'un süregelen hastalığı ve sürecin belirsizliği, sanat camiasındaki pek çok kişiyi etkilemiş, destek ve sevgi dolu mesajlar artmıştır.

Türk sinemasının önemli bir temsilcisi olarak bilinen Neşet Aksoy'un yaşadığı bu durum, sanatın insan hayatında edindiği yerin ne denli önemli olduğunun bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aksoy’un çalışmaları ve pek çok projede gösterdiği özveri, onu Türk sanatçılar arasında özel bir yere yerleştirmiştir. Yaşadığı zorluklar ve verdiği mücadele, güçlü bir ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

Neşet Aksoy’un sinemaya kattıkları ve sanat alanındaki çok yönlü kimliği, onu Türk kültürü ve sanatında özel bir figür haline getirmiştir. Onun hikayesi, sanatın ve insanın mücadele ruhunun birleştiği önemli bir örnek teşkil etmektedir. Sanatçı, hayrına olan özverili çalışmaları ve insanlara ilham veren hayatı ile daima hatırlanacaktır.