"Bağ Bozumu: Geçmişle Yüzleşmenin Hikayesi"
Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Gülsen Tuncer, yönetmen Engin Ayça, Atalay Taşdiken, eleştirmen-yazar Feridun Andaç, Prof. Dr. Şükrü Sim ve tiyatro oyuncusu-yazar Özgür Özgülgün, “Bağ Bozumu” adlı filmin gösterimine katıldı. Film, doğa ve insan arasındaki kırılgan bağı sorgulayan teması ve güçlü oyunculuklarıyla festival seyircisinin yoğun ilgisini çekti. İzleyicilerle buluşan “Bağ Bozumu” filminin yönetmeni Mesut Gengeç ve oyuncuları Zeynep Erkekli ile Barış Yurtsever, gösterim sonrasında izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Mesut Gengeç, filmle ilgili olarak, “Günümüzün şehirli insanının sorunlarını anlatmak istedik; geçim sorunu olan, eşinden ayrılmış bir karakter var. Ardından, aldığı bir telefonla adaya gidiyor. Karakterin, kendisiyle yüzleştiği ve arındığı bir hikâye bu,” şeklinde bilgi verdi. Oyunculardan Zeynep Erkekli ise, “Sıkışmış hayatlar ve o hayatlardaki karanlıkta iğne ucu kadar aydınlığı aramak gerçekten yorucu bir şey. Değer sisteminin bu kadar alt üst olduğu bir toplumda böyle bir filmde oynadığım için çok mutluyum,” dedi. Başrol oyuncusu Barış Yurtsever için ise, film kişisel bir anı taşıyordu; “Filmde olanları yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Beklenmedik biçimde, filmde de olduğu gibi, babamı kaybettim. Filmin bendeki yansıması, tamamen bu,” şeklinde paylaştı.
Film, kaçtığı hayatın tam ortasına yeniden adım atan Burak karakterinin hikayesini anlatıyor. Burak, affetmenin ve kabullenmenin en zor hasat olduğunu anlıyor. Bağ bozumu, sadece toprakta değil, insanın içinde de gerçekleşir. Yıllar önce arkasına bile bakmadan terk ettiği adaya istemeden dönen Burak, şehirde geçirdiği yılların onu köklerinden uzaklaştırmasına rağmen, adanın toprağının hafızasını sakladığını ve rüzgârının yaralarını unutmadığını keşfeder. Kaçtığı her şey, şimdi adanın rüzgârında yeniden karşısına çıkar.
Film, doğanın döngüsüyle insanın içsel döngüsü arasındaki paralelliği sinematik bir dille ortaya koyuyor. Bu hikayeyi anlatırken izleyicinin kendi köklerine dönmesini ve geçmişin yaralarını onarma cesaretini bulmasını arzuluyoruz. “Bağ Bozumu” setinde hayat, kimi anlarda senaryonun önüne geçti. Barış Yurtsever'in filmdeki babasının cenaze sahnesini çektiği günün gecesi gerçek hayatta da babasını kaybetmesi, filmdeki baba-oğul ilişkisinin duygusal yoğunluğunu gerçeğin kendisiyle birleştirdi. Oyuncu, o sahnede yalnızca karakterinin duygusunu değil, kendi yasının ağırlığını da izleyiciye hissettirdi. Böylelikle “Bağ Bozumu”, hem kurmaca hem gerçek arasındaki bir duygusal köprüye dönüştü.
Filmde Zeynep Erkekli, Leman Hanım rolünde derinlikli bir performans sergiliyor; karakterler arasındaki çatışmayı ise Berke Üzrek ustalıkla güçlendiriyor. Burak’ın geçmişiyle yüzleşme sürecinde karşısına çıkan Sibel karakterini televizyon ekranlarından tanıdığımız Melissa Yıldırım içten ve sade bir performansla canlandırıyor. Suat karakteri ise, Ali Barkın’ın sakin ve doğal oyunculuğuyla filmdeki duygusal derinliği pekiştiriyor. Filmdeki müzikleriyle Türkay Nişancı, Bozcaada’nın doğal ritmini ve Burak’ın duygusal yolculuğunu destekleyen bir atmosfer yaratıyor. Görüntü yönetmeni Emrah Durmuş ise İstanbul, Bozcaada, Silivri ve İstanbul’un benzersiz manzaralarını doğal ışıkla ekrana taşıyor.
Film çekimleri, İstanbul, Bozcaada, Silivri ve Çanakkale’de, bir yıl süren titiz bir çalışma süreciyle gerçekleştirildi. Bu süreçte, hikâyenin duygusal katmanlarını derinleştirmek amacıyla mevsimler, yalnızca görsel bir unsur değil, karakterin ruhsal yolculuğunu temsil eden bir anlatı aracı olarak ele alındı. Her mevsim, Burak’ın içsel değişiminde bir eşik, bir yeniden doğuş imgesi olarak yer aldı.
Film hakkında künye bilgileri ise şu şekildedir: Yönetmen ve yapımcı Mesut Gengeç, senaryosu Bülent Günal ve Mesut Gengeç tarafından yazıldı. Görüntü yönetmenliğini Emrah Durmuş üstlenirken, müzikleri Türkay Nişancı’ya ait. Oyuncu kadrosunda başta Barış Yurtsever, Zeynep Erkekli, Berke Üzrek, Melissa Yıldırım ve Ali Barkın yer alıyor. Çekim mekanları İstanbul, Bozcaada, Silivri ve Çanakkale olarak belirlendi. Film, dramatik bir türde olup, 90 dakika süreyle izleyiciyle buluşmayı hedefliyor. Yapım yılı 2025 olan film, Türkiye yapımıdır ve Türkçe dilindedir. Gösterim formatı ise DCP / Renkli olarak kaydedilmiştir.



