Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın Açıklamaları

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajda, Türkiye'nin enerji politikaları ve stratejik hedefleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, nadir toprak elementleri üzerine yoğunlaşacaklarını ve Türkiye'nin doğal kaynaklarını ekonomiye kazandırmanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını vurguladı. Ayrıca, Eti Maden şirketinin, milli maden şirketi olarak daha aktif hale getirilmesi gerektiğine de dikkat çekti.

Bakan Bayraktar, Türkiye'nin enerji alanında atılımlar yapacağını belirtirken, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili olarak 2026 yılını işaret etti. Bayraktar, bu yıl içerisinde Akkuyu'nun birinci reaktörünün devreye girmesinin Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağını ifade etti. "70. yılımızda Türkiye nükleerden elektrik üretmeye başlayacak," diyen Bakan, bu süreçle birlikte ülkenin enerji arz güvenliğinin de önemli ölçüde artırılacağını vurguladı.

Ayrıca Bayraktar, küçük modüler reaktörler (SMR) konusunda da 2026 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bir kanun taslağı göndermeyi hedeflediklerini açıkladı. Bu gelişme, Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki çalışmalarının hız kazanmasına olanak sağlayacak ve yeni teknolojilerin entegrasyonu için bir zemin hazırlayacaktır.

Enerji fiyatları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, Ocak ayından itibaren enerji faturalarında herhangi bir zam planı olmadığını belirtti. Ancak, 2025 yılında enerji sübvansiyonu faturasının 650 milyar lirayı aşacağı ve 2026 yılında bu miktarın 400 milyar liranın üzerinde olacağı bilgisini paylaştı. Bu rakamlar, hükümetin enerji politikalarının sürdürülebilirliği açısından önemli bir gösterge oluşturuyor.

Ancak, Bayraktar’ın zam olmayacağı yönündeki açıklaması, elektrikte tüketime getirilecek sınırlamalarla birlikte gizli bir zam uygulaması yapılacağı endişelerini de gündeme getirdi. Bu uygulamanın 1 Ocak itibarıyla başlaması bekleniyor. Enerji piyasasında yaşanan bu gelişmeler, tüketicilerin enerji faturalarında hissettiği yükü ve devletin sübvansiyon politikasının geleceğini etkileyen önemli unsurlar olarak değerlendiriliyor.

Tüm bu açıklamalar, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı ve kaynakların etkin kullanımı açısından kritik bir dönemeçte olduğunu göstermektedir. Bakan Bayraktar’ın hedefleri ve projeleri, Türkiye'nin enerji üretiminde yeni bir dönemi başlatabilir. Bu bağlamda, nadir toprak elementlerinin kullanımı ve nükleer enerjinin devreye girmesi, ülkenin enerji politikalarının önemli parçaları olmaya devam edecektir.