Aydilge, Türkiye'de son dönemde popülerleşen “Cıstak” isimli şarkıyı eleştirerek, bu şarkının sözlerinin kadın bedenini nesneleştirdiğini ve materyalist bir yaklaşımı teşvik ettiğini ifade etti. Şarkının sözlerinin, kadınları yalnızca bedensel özellikleri üzerinden değerlendiren bir dil kullandığını dile getiren Aydilge, bu tür içeriklerin toplumsal cinsiyet algısını olumsuz yönde etkilediğini vurguladı.

Cıstak'ın, özellikle genç dinleyici kitlesi arasında büyük bir beğeni topladığını söyleyen Aydilge, bu beğeninin arkasında yatan nedenleri sorguladı. Pop müziğin, her ne kadar eğlenceli ve keyifli bir deneyim sunsa da, içerdikleri mesajların dikkatlice analiz edilmesi gerektiğini belirtti. Aydilge, toplumsal normları sorgulamadıkları takdirde, yüzeysel bir kültürün kalıplarını pekiştiren eserlerin daha da popülerleşebileceğini kaydetti.

Şarkının sözlerinin kadınları sadece fiziksel özellikleri üzerinden yücelttiğine değinen Aydilge, bu durumun kadınların kimliklerini zayıflattığını ve onları daha az değerli hissettirebildiğini söyledi. Kadınların toplumsal hayatta daha geniş bir yere sahip olmaları gerektiğini savunan sanatçı, bunun ancak sanatta ve müzikte kadınların varlıklarının, kimliklerinin ve yeteneklerinin gerçek anlamda yansıtılmasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.

Aydilge, Cıstak şarkısının yarattığı bu algının yanı sıra, kadınların yalnızca birer nesne olarak görüldüğü bir toplum yapısını da eleştirdi. Kadınların, bedenleri üzerinden tanımlanmasının onları güçten düşürdüğünü ve zihinsel olarak da zayıf duruma soktuğunu belirtti. Bu durumun, kadınların kendi potansiyellerini keşfetmelerinin önünde büyük bir engel oluşturduğunu vurguladı.

Müzik sektöründe bu tür eleştirilerin önemine değinen Aydilge, sanatçıların verdikleri mesajların toplum üzerindeki etkilerinin çok büyük olduğunu belirtti. Genç neslin, dinledikleri müzik aracılığıyla kimliklerini ve dünya görüşlerini şekillendirdiğini söyleyen Aydilge, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha duyarlı, daha dikkatli eserlerin üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Aydilge, ayrıca bu tür eleştirilerin sadece müzikle sınırlı kalmaması gerektiğini, toplumda daha geniş bir farkındalık yaratılması gerektiğini savundu. Kadınların, toplumda sadece fiziksel varlıklarıyla değil, entelektüel ve duygusal derinlikleriyle de yer bulması gerektiğini belirten sanatçı, bu farkındalığın oluşturulmasında sanatın ve müziğin güçlü bir araç olduğunu vurguladı.

Sonuç olarak, Aydilge’nin eleştirileri, toplumda daha sağlıklı bir cinsiyet algısı geliştirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Cıstak şarkısının arkasındaki mesajlar, bireylerin bilinçlenmesi gerektiğini ve sanatın bu bilinçlenme sürecine katkı sağlama potansiyelini ortaya koymaktadır. Aydilge’nin çağrısı, daha kapsayıcı ve adil bir müzik kültürü yaratmaya yönelik bir çağrı niteliğindedir.