Kürsüde söz alan Genel Başkan Yardımcısı Dr. Fatih Öztek, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durumun kritik bir noktaya geldiğini vurgulayarak, halkın sabrının sona erdiğini belirtti. Öztek, mevcut hükümetin açıkladığı asgari ücretin, vatandaşların günlük yaşam ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti. Ayrıca, hükümetin bu konuda herhangi bir adım atmaya niyetinin olmadığını, halkın sorunlarını görmezden geldiğini ve ekonomik sorunların faturasını asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca emekçiye ve emeklilere yüklediğini dile getirdi. Öztek, bu durumun acilen değişmesi gerektiğini ve erken seçim gerekliliğinin altını çizerek, halkın sesine kulak verilmesi çağrısında bulundu.

Yerel meseleler üzerinde de durarak halkla doğrudan temas kurma yollarını arayan Nuri Özata, İstanbul'da gerçekleştirilen Anadolu Buluşmaları etkinliğinde halkla birebir görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Özata, bu temasların halkın yaşadığı derin ekonomik sıkıntıları dile getirdiğini ve bu sorunların kökeninin ekonomik krizden kaynaklandığını vurguladı. Ülkenin ciddi bir kriz içinde olduğunu ifade eden Özata, bu krizin çözümünün yalnızca Yeniden Refah Partisi'nin iktidara gelmesiyle mümkün olacağına dikkat çekti.

Halkın bir bütün olarak karşılaştığı sorunların yanı sıra, son günlerde bazı bölücü unsurların halkı kışkırtma girişimlerine de değinen Özata, "Bu ülkede hepimiz kardeşiz. Benim anam Türk, babam Türk; benim anam Kürt, babam Kürt. Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmeyecek" şeklinde yorumlar yaptı. Bu ifadeleriyle, birlik ve beraberlik mesajı vererek, farklı etnik kökenlere sahip insanların bir arada yaşama iradesinin önemine vurgu yaptı.

Nuri Özata ve Dr. Fatih Öztek'in açıklamaları, Türkiye'deki mevcut koşulların çözümüne dair endişeleri ve talepleri net bir şekilde ortaya koymaktadır. Özellikle ekonomik kriz ve halkın yaşadığı geçim sıkıntıları, siyasetin ve toplumun gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, Yeniden Refah Partisi'nin sunduğu çözüm önerileri ve iktidara gelme hedefi, muhalefet partileri açısından da dikkate alınması gereken bir konu olacaktır. Ayrıca, toplumsal barışın sağlanması için etnik kimliklerin bir avantaj ve zenginlik olarak kabul edilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir. Özata'nın, kışkırtmalara karşı verilen bu birlik mesajı, halkın duyduğu kaygıları azaltma ve sosyal dayanışmayı artırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir.