Ilkay Buharalı, YouTube yolculuğuna "Magazin Noteri" programıyla başladıktan sonra hızlı bir şekilde dikkat çekerek platformun en çok izlenen isimleri arasına girdi. Bu süreçte, izleyicilere özel dosyalar ve iddialı açıklamalar sunarak geniş bir kitleye ulaşmayı başardı. "Anlatmak Zamanı" adlı yeni projesi ise izleyicileriyle buluşmayı bekliyor.

Buharalı, YouTube ve televizyon izleyicilerini değerlendirirken iki farklı izleyici grubu olduğunu vurguluyor. YouTube'un anlık tepkilere dayanan dinamik bir platform olduğunu belirten Buharalı, televizyonun daha nostaljik ve mesafeli bir tadı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, konuk seçiminde kalbinin ve ruhunun ön planda olduğunu, farklı süreçlerle değil, daha çok içsel bir akışla karar verdiğini belirtiyor.

Buharalı, çalışmaları sırasında birçok kez tehdit aldığını ancak bununla başa çıkmayı bildiğini aktarıyor. Vicdanına ve inancına güvenerek hareket ettiğini, bu nedenle tehditlerin kendisini yıldıramayacağını belirtiyor. Rabbimden korktuğunu ve sadece onun önünde boyun bükmeden durmayı önemsediğini ifade ediyor.

Televizyonda yeni bir programa başlayacağını da duyuran Buharalı, TV8’in projelerine güvenerek teklifi kabul ettiğini ve bu sürecin kendisi için önemli bir adım olduğunu aktarıyor. Rüyasında gördüğü bir proje teklifi geldiği için bu durumu daha da özel ve anlamlı bulduğunu ifade ediyor.

Buharalı, daha önceki televizyon programlarından "Arena", "Deşifre" ve "İz Peşinde" gibi ses getiren haber programlarında yer aldığını hatırlatıyor. YouTube üzerinden yayınladığı içeriklerin ise geniş bir takipçi kitlesine ulaştığını belirtiyor. Ana haber sunma teklifi almasının henüz gerçekleşmediği ancak böyle bir teklif gelirse olumlu yanıt verebileceğini söylüyor.

Hayat felsefesini "Bu dünya bir pencere her gelen bakar gider" adlı türküde bulduğunu vurgulayan Buharalı, dünyadaki misyonunun adaletle ve zerafetle yaşamak olduğunu, insanlara zarar vermeden hayat geçirebilmek için çiçeklerimizi açabilmek adına mücadele vermemiz gerektiğini ifade ediyor. Bu bağlamda, yaşamdaki zorlukların geçici ve açılışın zafer olduğunu belirtiyor.

Son olarak, Buharalı, okuyuculara umutlu ve inanç dolu bir şekilde yaşamalarına yönelik bir mesaj veriyor. Dünyanın olumsuz söylemleri karşısında iyiliğin her zaman önde olması gerektiğine olan inancını dile getiriyor. "İyilik iyidir" ifadesiyle umut dolu bir dünyayı savunuyor.