"Neva Dörüst'ün Oğul Kaçırma Davası!"

Neva Deryest ve Onur Tatari, 2016 yılında hayatlarını birleştirdi. Bu evlilikten Osman adında bir çocukları olan sosyetik çiftin evliliği, sekiz yıl sürdü. 2024 yılında, Neva Deryest'in boşanma kararı almasının ardından, oğlu ile birlikte Fildişi Sahilleri'ne tatile gideceği bilgisi gündeme geldi.

Gazeteci Bülent Cankurt'un iddialarına göre, Neva Deryest'in bu tatil planı altında, akıl almaz bir strateji geliştirdiği öne sürüldü. Fildişi Sahilleri'ndeki tatil süresince, oğlu Osman'ın pasaportunu kaybettiğini öne sürerek yeni bir pasaport çıkarttırdığı belirtiliyor. Ardından, bu yeni pasaport ile birlikte oğlu Osman'ı Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçırmayı başardı.

Bu gelişmeler üzerine, baba Onur Tatari, Neva Deryest'in oğlu ile birlikte yasadışı bir şekilde ABD'ye kaçırıldığını savunarak, New York Federal Mahkemesi'nde dava açtı. Onur Tatari, boşandığı eşinin, çocuklarının velayeti konusunda kendi rızası olmadan hareket ettiğini ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirtilerek mahkemeye başvurdu.

Mahkeme, yapılan incelemelerin ardından, Osman'ın izinsiz ve hukuk dışı bir şekilde ABD'ye getirildiğine karar verdi. Bu karar doğrultusunda, oğlu Osman'ın Türkiye'ye iade edilmesine hükmedildi. Bu durum, hem Neva Deryest hem de Onur Tatari için hukuki açıdan oldukça tartışmalı bir süreç haline geldi.

Bu olay, çocuk kaçırma sorununu yeniden gündeme getirirken, boşanmış ebeveynler arasındaki iletişimsizliğin ve anlaşmazlıkların çocuklar üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Özellikle yurtdışına gitme konusunda yaşanan bu tür hukuki mücadeleler, Türkiye’deki aile hukuk sistemi içerisinde sıkça karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. Mahkeme, çocuğun en iyi çıkarını gözeterek karar verdiği için hukuk sistemine olan güveni yeniden tesis etme çabasını göstermiş oldu.

Bundan sonraki süreçte, Neva Deryest’in mahkeme kararına nasıl bir karşılık vereceği merak ediliyor. Ayrıca, kayakları çocuğun velayeti ile ilgili çıkarılacak yeni kararların, Neva Deryest ve Onur Tatari arasında süren diğer hukuki süreçleri nasıl etkileyeceği de zamanla netlik kazanacak.

Çocukların güvenliği ve refahı her zaman ön planda tutulması gereken bir konu. Aile içi anlaşmazlıklarda, ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerinin göz önünde bulundurulması, bir kez daha bu olayla birlikte hatırlanmış oldu. Çocuğun bulunduğu ülke ile ilgili yasal süreçlerin ne kadar önemi olduğu ve bu tür durumların çok daha büyük karmaşalara yol açabileceği, mahkeme kararları ile bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Haberi Paylaşın!

Leyla Alaton'un AKP toplantısındaki sürpriz ziyareti!

"Caz ve Türküler Birleşti: Unutulmaz Gece!"