Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz oranlarına dair önemli bir karar aldı. Merkez Bankası Başkanı Yaşar Fatih Karahan başkanlığında gerçekleşen toplantıda, politika faizi oranında indirim kararı alındığı duyuruldu. Bu karar, piyasalardaki gelişmelere ve mevcut ekonomik koşullara dayanarak verilmiş görünmektedir.

Toplantıda, 2025 Temmuz ayına kadar geçerli olan politika faizi %46'dan %43 seviyesine indirilmiştir. Buna göre, bir hafta vadeli repo faiz oranında toplam 300 baz puanlık bir düşüş gerçekleşmiştir. Faiz oranının düşürülmesi, piyasa oyuncuları ve ekonomistler tarafından merakla beklenen bir gelişmeydi, zira yüksek faiz oranları genellikle yatırım ve tüketim kararlarını olumsuz etkileyebilmektedir.

Ayrıca, toplantıda alınan diğer bir karar ile Merkez Bankası'nın gecelik borç verme faiz oranı %49'dan %46'ya düşürülmüştür. Aynı şekilde, gecelik borçlanma faiz oranı ise %44.5 seviyesinden %41.5 seviyesine indirilmiştir. Bu indirimler, kredi ve finansman maliyetlerini azaltarak ekonominin canlanmasına yardımcı olmayı hedeflemektedir.

Kurul, toplantı sonrası yapılan duyuruda, politika faizine yönelik işlemlerde enflasyon gelişmelerinin ve ana eğilimlerin dikkate alınacağına ilişkin önemli vurgular yaptı. Özellikle, mevcut ekonomik koşullar altında enflasyonun kontrol altına alınması amacıyla sıkı para politikası uygulamalarına devam edileceği ifade edildi. Bu durum, enflasyonun düşürülmesi için gerekli önlemlerin alınacağına dair ipuçları vermektedir.

Duyuruda ayrıca enflasyon seviyelerine yönelik güncel bilgilere de yer verildi. 2025 Haziran ayı itibarıyla enflasyonun yatay seyirde sürdüğü vurgulandı. Ancak, 2025 Temmuz ayı için aylık bazda bir artışın meydana gelebileceği ifade edildi. Bu değişimlerin, sezonluk faktörler ve uluslararası ekonomik gelişmelerden kaynaklanabileceği değerlendiriliyor.

Kurulun yaptığı açıklamalarda, kısa vadeli veri akışlarının talep koşullarında dezenflasyonist etkilere yol açtığına da dikkat çekilmiştir. Özellikle uluslararası düzeydeki bölgesel gelişmeler, küresel ticaret dinamikleri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon sürecine dair riskler taşıdığı vurgulanmıştır. Bu bağlamda, fiyatlama skalasının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Merkez Bankası'nın almış olduğu bu kararlar, ekonomik büyüme ve enflasyon dengesi açısından belirleyici bir önem taşımaktadır. TCMB'nin enflasyonla mücadeledeki kararlılığı, piyasalarda güven yaratma ve ekonomik istikrarı sağlama hedefleri doğrultusunda büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kararlar, Türk ekonomisinin geleceği açısından dikkatle izlenmektedir.