Malatya'daki Kamu Zararının Perde Arkası

Malatya'daki 187 dükkân ile Çeşme, Alaçatı, Ankara ve Aydın'daki 15 değerli kamu arazisinin takası sonucunda kamunun 1,3 milyar TL zarara uğradığı iddia edildi. Özellikle takasta kullanılan Çeşme'deki kamu arazisine komşu parselin daha yüksek bir değerle satışa sunulması, kamu zararının boyutlarını gözler önüne serdi. İddialara göre, Malatya'daki dükkânların metrekaresi 31 bin TL olarak hesaplanırken, komşu parselin metrekaresi 81 bin TL'den satıldı.

2020 yılında Malatya'daki eski Şire Pazarı'nın yenilenmesi için açılan ihale sonucunda, Ankara merkezli İş-Kaya Yapı firması bu ihaleyi kazanarak 187 dükkân inşa etti ve yapılan bu dükkânları Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’ne teslim etti. Firma, inşa ettiği dükkânlar karşılığında Çeşme, Alaçatı ve Didim gibi önemli turistik merkezlerden oluşan, toplam değeri 2 milyar 55 milyon TL olan arsa aldı. Malatya’daki dükkânların değeri ise 1 milyar 860 milyon TL olarak hesaplandığı için bu işlem sonucunda arada kalan fark firma lehine değerlendirildi.

Bu süreç, kamuoyunda "Ballı takas" olarak adlandırıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu, bu takasın ardından 1,3 milyar TL'lik kamu zararının ortaya çıktığını belirtti. Bakıroğlu, devletin bu işlemle 1,3 milyar TL zarara uğratıldığını öne sürerek yeni belgelere ulaştığını ifade etti. Çeşme'nin 16 Eylül Mahallesi’ndeki araziye sadece 850 metre mesafedeki bir başka kamu taşınmazının Özelleştirme İdaresi tarafından açık artırma usulüyle satışa çıkarıldığı öğrenildi.

Malatya'daki dükkân karşılığında takasa dahil edilen Çeşme 16 Eylül Mahallesi'ndeki 13 bin metrekarelik araziye GEDAŞ tarafından 404,2 milyon TL bedel biçilirken, komşu 4 bin metrekarelik araziye 331 milyon TL teklif verildiği ortaya çıktı. Özelleştirme İdaresi’nin internet sitesinde yayımlanan açık artırma ilanı üzerinden yapılan hesaplamalara göre, takasa konu edilen arazinin metrekaresi 31 bin TL, komşu arazinin metrekaresi ise 81 bin TL olarak belirlendi. Bu durum, Bakıroğlu’nun dikkatini çekti.

Bakırgolu, "Nasıl böyle bir fark ortaya çıkabilir?" diyerek, aynı mahalledeki iki hazine arazisinin değerleri arasındaki 50 bin TL’lik farkı sorguladı. Eğer takas edilen arazinin gerçek değeri üzerinden hesaplanmış olsaydı, 1 milyar 56 milyon TL'lik bir zarar ortaya çıkabileceğini vurguladı. Denize yakınlık nedeniyle oluşabilecek %15’lik değer farkının dahi hesaba katılması durumunda kamunun en az 500 milyon TL zarara uğramış olacağına dikkat çekti.

Bakırgolu, hükümetin "kamunun malını koruduğunu" savunduğunu belirtirken, bu büyük rant düzeninin bir parçası olarak milyonlarca liralık kaybın ortaya çıktığını ifade etti. Ayrıca, bulunduğu suç duyurusunun sonuçlarının da takip edildiği bilgisini verdi.