Prof. Dr. Yiğit, Samatya'daki görev yılları boyunca hastanenin altyapısından hizmet kalitesine kadar birçok alanda kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirdi. Bu dönemde, tüm kadroları kapsayan bir yönetim anlayışı ile ciddi bir kurumsal gelişim sağladı. Yiğit, hastaneyi modern, tam teşekküllü ve işleyen bir sağlık merkezine dönüştürdü.

Zamanla Türkiye’nin en büyük sağlık komplekslerinden biri olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin Başhekimi olarak görevine devam eden Prof. Dr. Yiğit, vizyonunu daha geniş bir alana taşımış durumda. Binlerce çalışanı yöneten Yiğit, organizasyon kabiliyeti, disiplinli çalışma tarzı ve stratejik yaklaşımıyla kurumun işleyişinde uluslararası standartların üzerine çıkan bir kalite yakaladı. Bu özellikleri sayesinde hastane, sadece İstanbul'un değil, Türkiye’nin önde gelen sağlık kurumlarından biri haline geldi.

Ziyaretçiler ve hastalar, hastaneye adım attıkları andan itibaren yalnızca modern bir sağlık tesisinde değil, aynı zamanda 5 yıldızlı otel konforunu aratmayan bir düzen içinde karşılanıyor. Hizmet kalitesi, hasta memnuniyeti ve profesyonel işleyiş; hastanenin kısa sürede İstanbul'un en çok tercih edilen sağlık kurumlarından biri olmasını sağladı.

Türkiye ile Japonya arasındaki dostluk bağlarını güçlendiren Çam ve Sakura ismi, çam ağacının bereketi ve kiraz çiçesinin temsil ettiği mükemmel güzelliği bir araya getiriyor. Bu isim, sağlık hizmetlerine uluslararası duyarlılık katarken, kültürel bir anlam da taşıyor.

Hastane, 2.068 adet sismik izolatör ile dünyanın en büyük deprem izolatörlü binası olarak dikkat çekiyor. Rönesans Sağlık Yatırımları ve Japonya'nın önde gelen yatırım şirketlerinden Sojitz iş birliğiyle 32 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan proje, pandemi koşullarına rağmen planlanan teslim tarihinden önce açıldı. Bu, yapıların dayanıklılığı ve güvenliğine verilen önemi gözler önüne seriyor.

Toplam 2.682 yatak kapasitesine sahip olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, günlük 32 bin 700 hasta kapasitesiyle sadece İstanbul’un değil, tüm bölgenin sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için hedeflenmiştir. 1 milyon metrekareyi aşan kapalı alanı ve 195 milyar JPY’lik yatırım değeriyle hastane, uluslararası sağlık yatırımları arasında da önemli bir konuma sahiptir. Bu büyüklük, hastanenin sadece şehirde değil, uluslararası düzeyde de sağlık hizmeti sunma yeteneğini pekiştiriyor.