Çaðla Tuðaltay Cinayeti: 24 Yıldır Çözülemeyen Bir Gizem

İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı Fulya semtinde, 5 Haziran 2000 tarihinde okuldan eve dönen 15 yaşındaki lise öğrencisi Çaðla Tuðaltay cinayete kurban gitti. Bu trajik olay 24 yıldır çözümsüz kalmış ve birçok soru işareti de beraberinde getirmiştir. Ancak, geçtiğimiz aylarda cinayetle ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Ümit Altay, bu cinayetle ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu’na başvurarak 14 maddelik bir dilekçe sundu. Altay’ın çalışmaları ile, dosyada yürütülen soruşturmanın eksiklikleri dikkat çekti. Savcılık, dilekçe sonrasında Çaðla’nın ağabeyi İlker Tuðaltay’ın ifadesine başvurdu.

Delil Eksiklikleri ve İhmaller

Avukat Ümit Altay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ailenin 24 yıldır katıldığı bütün programları metinleştirip analiz ettiklerini belirtti. Bu sürecin ardından dilekçeyi hazırlayarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiklerini ifade eden Altay, dosyada aile üyelerinin yazılı ifadesinin alınmadığını, ne bir şüpheli ne de tanık olarak herhangi bir ifadenin alınmadığını aktardı. Bu durum, olayın üzerindeki sır perdesini daha da kalınlaştırıyor.

Altay, delillerin gerektiği gibi toplanmadığını ve bu noktada kolluk güçleri ile savcılığın ihmalleri olduğunu savundu. Dilekçenin sunulmasının ardından, 16 Ekim 2023 tarihinde İlker Tuðaltay’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu tarafından ifadesinin alındığı belirtildi. Yani, 24 yıl sonra, faili meçhul bir cinayet dosyasında tekrar harekete geçilmesi, olayı yeniden gündeme getirmiştir.

Soruşturmanın Yeniden Başlaması

Altay, 6 Aralık 2023 tarihinde İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun soruşturma dosyasına katılım sağlama kararı aldığını duyurdu. Bu durum, cinayetin yeniden sorgulanması ve belki de yeni delillerin gündeme gelmesi adına bir umut yaratmaktadır. Böylece olayın çözümü için atılan adımlar tartışma yaratmaya başlamıştır.

Olayın Detayları

Polis tutanaklarına göre, cinayet esnasında kapıda herhangi bir zorlama olmadığını, evden bir şey çalınmadığını ve ev içinde herhangi bir yabancı DNA bulunmadığını ortaya koymuştur. Ayrıca, cinayet aleti henüz tespit edilememiştir. Olay yerinde yapılan incelemede maktulenin iç çamaşırının sıyrılmış olduğu; fakat tecavüz şüphesinin bulunmadığı belirtilmektedir. Alt kat komşusunun tanık ifadesinde ise, Çaðla’nın kapıyı açıp içeri girdikten sonra kısa bir süre içerisinde ‘aaaa’ diye bağırarak şaşırdığı ve daha sonra kısa bir süre seslerin duyulduğu kaydedilmiştir.

Sonuç

Çaðla Tuðaltay cinayeti, 24 yıldır çözülemeyen bir sır olarak kalmaya devam etmektedir. Avukat Ümit Altay’ın yürüttüğü çalışma ve ailenin gösterdiği çaba, cinayetin üzerindeki sis perdesini kaldırma potansiyeline sahip olsa da, yıllar geçtikçe olayın aydınlatılması adına zorluklar artmaktadır. Ancak, son gelişmelerle birlikte, belki de geçmişte gözden kaçırılan delillerin tekrar incelenmesiyle bu gizemli cinayetin aydınlatılmasına yönelik yeni bir umut doğmuştur.