
"Sevcan Dalkıran: 'Yangındım Sana' ile Yenilikte"
Sevcan Dalkıran, yeni şarkısı "Yangındım Sana" ile müzik dünyasında fark yaratmayı hedefliyor. Şarkısının üç farklı versiyonunu dinleyicilere sunarak, her birinde kendisini yeniden keşfetme fırsatı bulduğunu belirtiyor. Sevcan, şarkı söylemenin en büyük tutkusu olduğunu vurgulayarak, dinleyicilerin kalbine dokunmayı amaçladığını ifade ediyor. Kendi ses renginin ve yorumunun özgün olduğunu düşünen Dalkıran, iyi bir yorumcu olma hedefini öne çıkarıyor.
Üç versiyon arasındaki geçişleri ise, değerli prodüktörü Ercan Saatçi'nin yaratıcılığına bağlıyor. "Midtempo" ve akustik versiyonların, kendi favorileri arasında olduğunu belirtiyor. Şarkının hazırlık sürecinden bahsederken, yakın arkadaşı Serdar Fehimoğlu'nun gitar ile söylediği halinin derin duygular uyandırdığını ve bu anın kendisi için çok özel olduğunu aktarıyor. Sevcan, şarkının içindeki hikayenin içini dolduran yoğunluğu nedeniyle bu projeye karar verdiğini ve kalbinin sesini dinleyerek karar aldığını ifade ediyor.
"Yangındım Sana" adlı şarkı, Sevcan'ın önceki projelerinden farklı bir yenilik taşıyor. Üç versiyonda da aynı hikaye farklı kompozisyonlarla anlatılmış. Hem okullu hem de alaylı bir müzisyen olarak, müzikal deneyimlerini bu projede yer aldığını belirtiyor. Zamanla kendisini en çok özgür hissettiği ve "Sevcan" kimliğini bulduğu proje olduğunu düşünüyor.
Ercan Saatçi ile çalışmanın deneyimi ise onun için çok öğretici ve keyifli olmuş. Türkiye’nin önemli müzik insanlarıyla birlikte çalışma fırsatı bulduğunu vurgulayan Dalkıran, bu süreçte farklı bir enerjiye büründüğünü belirtiyor. "Yangındım Sana" şarkısının dijital platformlarda yayınlanmasıyla nasıl bir etki yaratmayı umduğuna dair düşüncelerini de paylaşıyor. Dinleyicilerin kalplerine dokunmak en büyük dileği olduğunu ifade ediyor.
Şarkının düzenlemelerini yapan isimlerle uyumlu bir süreç geçirdiklerini anlatan Sevcan, İlker Yeter'in midtempo aranjmanının yüksek sound'u ile çok heyecanlandığını söylüyor. Akustik versiyonunun ise arkadaşlarından Özdemir Güz'ün dokunuşuyla hayat bulduğunu belirtiyor. 90'lı yılları yad ederek kaygısız ve doğal bir vokal deneyimi yaşadıklarını da ekliyor.
Son olarak, Sevcan Dalkıran, röportaj için zaman ayıran Habercaddesi okuyucularına ve kendisini sevenlere bir mesaj gönderiyor: "Hayal kurun ve peşinden gidin. Ben hiç hayal kurmaktan vazgeçmedim. Bizlere umut yakışır. Takipte kalın, sevgiler." Bu ifade, onun sanata olan tutkusunu ve dinleyicileri ile olan bağını daha da kuvvetlendiriyor.