
"Otoyolda Garanti Araç Sayısı Artıyor!"
Türkiye’deki yap işlet devret projelerinde riskler ve mali yükler gündeme gelmeye devam ediyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nun Nakkaş kesiminde, inşaat süreci devam ederken bile araç garantisi sayısının artırıldığı ve işletme süresinin uzatıldığı iddiaları masaya yatırıldı. Proje, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bakanların ve otoyolu inşa eden Rönesans İnşaat sahibi Erman İlıcak’ın şantiyeyi ziyareti sonrasında yeniden gündeme geldi.
Son gelişmeler arasında, yol güzergahına TOKİ tarafından “dar gelirliler için” konut projeleri başlatılması bulunuyor. Bu konutların, Kuzey Marmara Otoyolu'na müşteri çekmek amacıyla yapıldığına yönelik iddialar da ortada. İddiaları dillendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu ise, yolun işletme süresinin ve araç garantisinin artırıldığını öne sürdü.
Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun, Karayolları Genel Müdürü olduğu dönemde de benzer bir uzatma teklifi verdiğini, ancak bu teklifin seçim dönemine rastladığı için dönemin bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından onaylanmadığını ifade etti. Karasu, Rönesans Holding'in yaptırdığı yolun 15.5 yıllık işletme süresinin 3 yıl 4 ay daha uzatıldığını ve yıllık araç garantisinin 90 binden 150 bine çıkarıldığını belirtti. Ayrıca, firmanın bu yoldan toplamda 1.7 milyar Euro alırken, ek bir 1.6 milyar Euro daha kazanacağını ileri sürdü.
Meclis'te konu ile ilgili soru önergesi veren Karasu, “19 Mart darbesinde bürokratların 50-100 TL'lik para trafiğini MASAK raporlarına koyulurken, bir firmaya tek seferde 70 milyar TL'lik ek kaynak yaratıldığını” ifade etti. Ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun, genel müdürlük yaptığı dönemde yolun işletme hakkı uzatımı için teklifte bulunduğuna ve dönemin bakanının bu teklifi reddettiğine dair iddialar, soru önergesinde yer aldı. Bakan'a bu iddiaların doğruluğu soruldu.
Karasu, halka aktarılması gereken kaynakların, projelerin mali yüklerini kapatmak için kullanıldığını vurguladı. “Özellikle büyük yapım ihalelerinde, rekabete imkan tanıyan açık usul yerine, 21/b pazarlık usulü tercih ediliyor. Devlete devredilmesi gereken, YİD projeleri usulsüz sözleşme değişiklikleri ile devredilmeyecek hale getiriliyor. Bu durum, çocuklarımız hatta torunlarımızı yandaşlara borçlu hale getiriyor. Sözleşme değişiklikleri ile bu firmaların zenginliğine zenginlik katılıyor. Yap işlet devret modeli, yap işlet devretme-yandaşı zengin et modeline dönüşmüştür,” değerlendirmesinde bulundu.
Soru önergesinde, kur farkı nedeniyle garanti ödemelerinde yaşanan artış miktarının göz önüne alındığında, araç başına garanti edilen geçiş ücretinin ne kadar olduğuna da yer verildi. Geçiş garantili projelerde, verilen garantilere rağmen hedeflenen araç sayısına ulaşılamadığı takdirde farkın Hazine tarafından karşılandığı bilgisi de hatırlatıldı. Bu otoyol için yıllık bazda Hazine’den karşılanması beklenen ödemenin ne kadar olacağı sorusu yöneltildi.