"İşte Türkiye'nin Dışarıdaki Pavarottisi!"

Türk müziğinin önemli isimlerinden biri olan Çilem Duman, “Türkiye’nin Dışı Pavarotti” olarak anılmasının kendisini gururlandırdığını belirtiyor. Küçük yaşlardan itibaren opera eğitimi almış olan Duman, bu unvanı taşımaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor. 14 yaşında La Traviata eserini yorumlamış bir müzisyen olarak bu unvanın, müzik kariyerinde önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.

Duman, 13 farklı dilde eser seslendirdiğini ifade ederek, müzikte “duygu”nun dilden daha önemli olduğunu belirtti. Bir şarkıyı repertuvarına almak için öncelikle o şarkının sözlerinin anlamını öğrenmesi gerektiğini ifade eden sanatçı, eğer o dili bilmiyorsa doğru telaffuza çalıştığını dile getiriyor. Müzik kulağının güçlü olması durumunda, dolayısıyla dili de çabuk öğrenmenin mümkün olduğuna dikkat çekti. Ancak onun için esas olanın duygu olduğunu, dilin duygu ile birleştiğinde gerçek yorumun ortaya çıktığını kaydetti.

Duman, İbrahim Tatlıses’in “Ayağında Kundura” adlı eserini yeniden yorumlamış olmasıyla ilgili olarak, kendi eserlerinin de yeni nesil sanatçılar tarafından yeniden söylenmesini istediğini aktardı. Bu durumun müzikteki varlığını daha da güzelleştireceğini söyleyen sanatçı, yeni yeteneklere destek olmaya özen gösterdiğini belirtti. Duman, eski sanatçıların eserlerinin yeniden yorumlanmasının, sanatı yaşatmak açısından büyük bir kıymeti olduğunu ifade etti.

Müzik öğretmenliği, vokal koçluğu, bestecilik ve sahne sanatçılığı gibi çeşitli alanlarda yetkin olan Çilem Duman, bu alanların hepsinin tek bir bütünün parçaları olduğu inancında olduğunu belirtti. Müzikle dolu bir hayat sürdüğünü ve her köşeyi müzikle donatmış bir insan olarak, bu çeşitli yeteneklerin kendisine büyük bir zenginlik sağladığını ifade etti.

Cumhuriyetimizin 100. yılı için seslendirdiği “Türkiyem Benim” adlı eser büyük bir ilgi gördü. Duman, bu eserin kendisi için özel bir anlam taşıdığını vurgularken, eserin sözlerinin Ahmet Selçuk İlkan’a, bestesinin ise Ümit Besen’e ait olduğunu belirtti. Bu eşsiz eseri yorumlamış olmanın kendisi için tarifsiz bir mutluluk kaynağı olduğunu söyleyen sanatçı, sanatın toplumları düşündürmek, eğlendirmek ve birleştirmek gibi birçok misyonu olduğuna inandığını ifade etti. Müzikte coşku, hüzün, kahkaha ve umut gibi duyguların bir arada yer alması gerektiğine dikkat çekti.

Çilem Duman, müzik alanındaki çok yönlülüğünü ve sanatın toplum üzerindeki etkilerini derinlemesine ele alarak hem kendi kariyeri hem de gelecekte müzik dünyasına sunmak istediklerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Genç nesillere destek olma arzusu ve geçmiş sanatçıların eserlerine duyduğu saygıyla, müziğin birleştirici gücünü bir kez daha vurgulamış oldu.

Haberi Paylaşın!

"İşte Türkiye'nin Dışarıdaki Pavarottisi!"

"Esra Zeynep Yücel, 'Deli Divane' ile Geri Dönüyor"