"Bakýrhan: Barýş için cesur adımlar atmalýyız"
Talat Atilla'nın sunduğu Memleket programına bu hafta, Demokratik Parti (DEVA) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan konuk oldu. Bakırhan, mevcut sürecin barış ve demokratik toplumu oluşturma çabaları doğrultusunda ilerlediğini belirtti. Ülkenin kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Bakırhan, her günün anlamı ve önemi olduğunu ifade etti. Küçük meselelerin bile, o meseleyi yaşayanlar için büyük bir önem taşıdığına dikkat çekti.
Bakırhan, son 100 yıllık bir sorunun çözüme kavuşturulması anlamında ciddi adımlar atıldığını dile getirerek, 1 Ekim itibarıyla başlayan sürecin önemli bir tarih olduğunu kaydetti. Bugünlere kadar kimsenin Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıları, PKK’yı feshetme açıklamalarını veya silahların bırakılacağına dair bilgileri beklemediğini belirten Bakırhan, bu durumun toplumun büyük bir kesimi için sürpriz olduğunu ifade etti. Bu tür gelişmelerin, barış sürecine önemli katkılar sağlayacağına inanıyor.
“Barışın toplumsallaşması gerekiyor” diyen Bakırhan, bu noktada atılacak bazı adımların toplumda umut yaratacağını vurguladı. Kamuoyunun, “Bu iş ilerliyor, iyiye doğru gidiyor” düşüncesine sahip olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) de bu süreçte duruşunu net bir şekilde göstermesi gerektiğini belirtti.
Bakırhan, iktidarın barış sürecine olan desteğini önemli bir unsur olarak tanımlarken, Devlet Bahçeli için de “En başından beri çok tutarlı bir siyaset izliyor” ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin, çıkışlarından bu yana aynı noktada durduğunu ve barış sürecinde iki önemli aktörün, söyledikleri sözleri devam ettirdiğini ifade etti.
Kürt meselesinin çözümünde İmralı Komisyonu'yla ilgili görüşlerini paylaşan Bakırhan, “100 yıllık bir mesele SEGBİS’e indirgenmeyecek kadar değerlidir” diyerek, sağlanan çözümleri eleştirdi. Bu sürecin ciddiyetinin göz ardı edilmemesi gerektiğini savunan Bakırhan, bu tür meseleler için daha ciddi ve kapsamlı yöntemlerin uygulanması gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İmralı Komisyonu'na katılmama kararını da değerlendiren Bakırhan, ana muhalefet partisinin bu süreçte daha aktif bir rol alması gerektiğini düşündüğünü vurguladı. “CHP, Cumhuriyet’in kurucu partisidir ve bu durumda sorumluluk üstlenmelidir” diyen Bakırhan, CHP'den beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti.
Bunların yanı sıra, CHP’nin cesur adımlar atarak, bu meseleleri ele alması gerektiğini ifade eden Bakırhan, “Parti sağa sola bükmeden, iktidar karşıtlığına sıkışmadan adım atmalıdır” dedi. Anayasa çalışmaları hakkında ise, henüz gündemlerinde olmadığını belirten Bakırhan, önceliklerinin mevcut meselelerin çözümü olduğunu ifade etti. Anayasa tartışmalarının gerçekleştirilmesi gerektiği konusuna ise zamanı geldiğinde katılacaklarını belirtti.
Sonuç olarak, Tuncer Bakırhan, barış sürecinin toplumsal bir etki yaratmasını sağlayacak adımlar atılmasının önemine dikkat çekti. Hem iktidar hem de muhalefet partilerinin sorumlu davranarak bu meseleye yaklaşmaları gerektiğinin altını çizdi. Sürecin ciddiyetinin ve kapsamının önemini vurgularken, tüm siyasi partilere teklifler ve eleştirilerde bulundu.



