COVID-19 düzenlemesiyle cezaevleri boşalacak!

COVID-19 düzenlemesiyle cezaevleri boşalacak!

Yeni Düzenleme ile Denetimli Serbestlik Kapsamı Genişletiliyor

COVID-19 salgını sırasında çıkarılan ve açık cezaevinde bulunan hükümlülerin kalan cezalarının denetimli serbestlik kapsamında dışarıda infaz edilmesini öngören düzenlemenin kapsamının genişletilmesine yönelik talepler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine bir kez daha geldi. Uzun süredir üzerinde çalışılan 11'inci Yargı Paketi'nin Meclis'e sunulması beklenirken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Adalet Bakanlığı’nın talebiyle söz konusu düzenlemeye yeni bir madde eklenmesi gündeme geldi.

Daha önceki düzenleme 31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde cezası kesinleşenleri kapsıyordu. Yeni öneri ise, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ancak mahkûmiyeti kesinleşmeyen bireyler için de cezaevinden erken çıkma imkânı sunacak. Bu düzenleme, haziran ayında çıkarılan 10. Yargı Paketi’nde de gündeme gelmiş, fakat o dönemde rafa kaldırılmıştı.

Eğer düzenleme Meclis'ten geçerse, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işlemiş olanlar da kalan cezalarını denetimli serbestlik kapsamında dışarıda tamamlayabilecek. Özellikle denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar, kalan sürelerini dışarıda geçirecek. Ancak, düzenlemeden örgütlü suçlar ile terör suçları hariç tutulacak. İlk etapta yaklaşık 50 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanması bekleniyor. Bu sayının mahkemelerde devam eden dava süreçleriyle birlikte artması öngörülüyor.

Adalet Bakanlığına yakın kaynaklar, “31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işlemiş kişilerin cezalarının ne zaman kesinleşeceğine dair bir veri olmadığı için, sürecin belirsiz olduğunu” belirtiyor. Bu, mahkeme süreçleri nedeniyle cezanın 3 ay, 3 yıl veya hatta 10 yıl sonra kesinleşebileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla, ceza kesinleştiğinde bu maddenin uygulanma ihtimali bulunduğu için yararlanan kişi sayısının artacağı ifade ediliyor.

Adalet Bakanlığı ve AK Parti kaynakları, eski düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olabileceği konusundaki eleştirilere katıldıklarını belirtiyor. Yapılan değerlendirmelere göre, aynı mahkemede yargılanan iki kişinin farklı tarihlerde ceza alması adaletsizlik yaratıyor. Bu nedenle, düzenlemelerin 31 Temmuz 2023 tarihine değil, suçun işlendiği tarihe dayandırılması gerektiği savunuluyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yakın zamanda bu konuda bir düzenleme yapılabileceği mesajını vermişti. Tunç, “COVID izni olarak bilinen yasadan dolayı çok talep geliyor. O dönemde sadece cezası kesinleşenler yararlanmıştı. 31 Temmuz 2023’ten önce suç işlemiş ama davası sonuçlanmamış olanların neden yararlanamadığını” vurgulayarak eşitlik ilkesine dayalı bir düzenleme yapma ihtimalinin bulunduğunu dile getirdi.

Bunun yanı sıra, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da düzenlemenin yasalaştırılması konusunda uzun zamandır çaba gösteriyor. Yıldız, yaptığı açıklamada, geçmişte dosyası kesinleşmiş mahkumların uygulamadan faydalandığını, ancak yargılaması süregelen sanıkların mağduriyet yaşadığını belirterek bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

AK Parti ve Adalet Bakanlığı, yapılacak düzenlemenin "af" niteliğinde olmadığını savunsa da, binlerce kişinin cezaevlerinden çıkacak olması nedeniyle bu durum “kısmi af” olarak değerlendiriliyor.

Haberi Paylaşın!

Motosikletli saldırganlar güzellik merkezine ateş açtı!

"Rıza Akpolat'ın 1 Milyon Dolar Değerinde Yüzüğü"