"Lipödem: Diz Ağrısı ve Eklem Sorunlarına Dikkat!"
Lipödem, bireylerde diz ağrısı, hareket kısıtlılığı ve eklem dejenerasyonu riskini önemli ölçüde artırmakta. Lipödem tanısı ve tedavisinde yaşanan gecikmeler, bu sürecin geri dönüşü olmayan noktalara taşınmasına sebep olabiliyor. Dolayısıyla, erken tanı ve önleyici tedbirler, hastaların yaşam kalitesini artırmak adına kritik bir önem taşıyor.
Lipödem hastalarında bacaklarda simetrik yağ birikimi, hassasiyet ve ödemle birlikte diz eklemlerine binen mekanik yük artışı gözlemleniyor. Bu durum, diz eklemlerinde sık sık X leşme ve içe dönme problemlerine yol açmakta. Diz içindeki yağlanma, bu mekanik yükün artmasında önemli bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Ayrıca, ayak tabanı kemerinde çökme meydana gelir ve yürüyüş mekaniği değişir.
Lipödem durumunda anabolik direnç söz konusu olduğundan, kas güçlendirme işlemleri oldukça zordur. Özellikle kuadriseps ve kalça abdüktörlerinde kas zayıflığı sıkça görülmektedir. Bu durum, eklemde yanlış hizalanmaya ve bunun sonucunda kondromalazi ve sinovit gibi eklem problemlerine yol açmaktadır. Hastaların yaşadığı "lipödem diz ağrısı", hem yağ dokusu iltihabından hem de eklemin kapsülüne bağlı sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Geç tanı konulan lipödem hastalarında diz sorunları daha sık ve daha ağır seyrettiği aktarılıyor. Bu bağlamda, erken tanı, uygun egzersiz programları, manuel lenf drenajı, kompresyon tedavileri ve kilo yönetimi diz sağlığının korunmasında kritik önem arz etmektedir.
Fiziksel aktiviteden kaçınan lipödemli bireylerde diz ağrıları, hareketsizlik nedeniyle kas zayıflığı ve kilo artışını beraberinde getiriyor. Bu sarmal, hem lipödemin ilerlemesine hem de diz problemlerinin kalıcı hale gelmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, lipödemin erken tanısının önemine vurgu yapılmakta ve toplumda farkındalığın artırılmasının gerektiği belirtiliyor.
Diz çevresi yağlarının alınması, dizin doğru hizalanmasına önemli katkıda bulunarak diz eklem fonksiyonlarını rahatlatıyor. Öte yandan, kök hücre tedavisi, eklem iltihabını durdurup eklemdeki kan akışını iyileştirirken, eklem kayganlığını artırmakta ve eklem fonksiyonlarını geliştirmekte. Bu tedavi yöntemleriyle beraber doğru kas güçlendirme uygulamaları da oldukça önemlidir.
Lipödemli diz sorunlarının yönetiminde çok disiplinli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor. Plastik cerrahinin yanı sıra, fizik tedavi, rehabilitasyon ve ortopedi gibi disiplinlerin iş birliği gerekiyor. Ancak, lipödem tedavi edilmeden dize yönelik işlemlerin başarılamayacağını veya nüks edeceğini belirtmekte fayda var. Bacak estetiği, lipödem tedavisi sonrasında kök hücre uygulamaları, kişiye özel egzersiz programları ve doğru tedavi yöntemleriyle diz ağrılarının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması mümkün olabiliyor.



